Benim varlığım geçici olabilir, ama bu Sorun değil, parçası olduğum şu şeye bakın. | TED | لعلّ وجودي يكون مؤقتاً، لكن لا بأس في ذلك والسبب، يا إلهي، انظروا من أي شيء أصبحتُ جزءاً. |
Bak, biliyorsun, beni aramadın, ben de benimle ilgilenmediğini anladım, ve gerçekten, Sorun değil. | Open Subtitles | اسمع ، تعلم أنك لم تتصل لذا عرفت أنك لا تريدني و لا بأس في ذلك |
Sorun değil. Misafiri severim, gerçekten. | Open Subtitles | أوه, كلا, لا بأس في ذلك أحب الضيوف, حقيقةً |
- Önemli değil. | Open Subtitles | .... ــ كلّا ، لا بأس ، أنا فقط ــ حسناً ، هل لا بأس في ذلك ؟ |
Önemli değil Monroe. | Open Subtitles | لا بأس في ذلك , مونرول |
Sorun yok zaten birazdan çıkacağız. | Open Subtitles | لا بأس في ذلك. فسنغادر قريباً على أي حال. |
Sorun olur mu? | Open Subtitles | لا بأس في ذلك ؟ |
Zararı yok, büyüdüğünde... gönlümü almasına izin vereceğim. | Open Subtitles | لا بأس في ذلك, عندما يكبر سأجعله يُعوّضني |
Hayır, Sorun değil. Böyle yatalım. | Open Subtitles | كلا, لا بأس في ذلك, لربما إذا اكتفينا بالاستلقاء بهذه الطريقة. |
O adamlar beni dans ederken izleyecekse, Sorun değil. | Open Subtitles | اذا كان هؤلاء الرجال يريدون فقط رؤيتي وانا ارقص ، لا بأس في ذلك |
Şimdi de temizleyebilirsiniz, Sorun değil. | Open Subtitles | يمكن أن تدخلي وتنظفيها الآن لا بأس في ذلك |
Hayır Sorun değil. Aslında Dr.Martin'i görmeye gelmiştik. | Open Subtitles | لا ، لا بأس في ذلك نحن هنا في الواقع لرؤية دكتورة مارتن |
Sorun değil. İlk raporlar, bir gaz kaçağı olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | لا, لا بأس في ذلك التقارير الأولية تقوم أنه تسرب غاز |
Ama Sorun değil çünkü sen de reklamcılıkta iyisin." | Open Subtitles | لكن لا بأس في ذلك لأنه لديك انف جيد للإعلانات |
Önemli değil. Sizinle tanışmak bir zevkti. | Open Subtitles | لا بأس في ذلك . سررت بمقابلتك |
Hayır, Önemli değil. | Open Subtitles | كلا, كلا, لا بأس في ذلك. |
Önemli değil, zaten işim vardı. | Open Subtitles | ، لا بأس في ذلك كنت مشغولاً |
Sorun yok, sen odana git ben geleceğim bir dakikaya tamam mı? | Open Subtitles | لا بأس في ذلك عد إلى غرفتك وسأكون متواجدة خلال دقيقة |
Hayır, hayır, Sorun yok. Eve gelince kendim yaparım. | Open Subtitles | لا, لا, لا بأس في ذلك سأقوم بذلك حينما أصل للمنزل |
- Hayır, Sorun yok. - Sayabilirsin gerçekten. | Open Subtitles | ـ كلا، لا داعي ـ كلا، لا بأس في ذلك |
Zararı yok. | Open Subtitles | لا بأس في ذلك. |