İyi bir şey yapmak istiyorsan hiç tereddüt etme. | Open Subtitles | أتمنى أن لا تكون قد أخطأت في تقديري إذا أردت أن تقوم بشيء جيد, لا تتردد |
Asla tereddüt etme. | Open Subtitles | لا تتردد ثانية لأنك شككت في نفسك مرة أخرى |
Komiser, size yardım edebileceğim bir şey varsa, lütfen çekinmeyin, beni arayın. | Open Subtitles | ملازم لو أن هناك أي مساعدة أستطيع تقديمها لا تتردد بالاتصال بي |
Her ne konuda olursa olsun, kitaba, dokümana kaynak materyale ihtiyacınız olduğunda Bay Douglas'ımıza seslenmekten çekinmeyin. | Open Subtitles | إذا كنت بحاجة إلى أي الكتب؛ وثائق؛ مواد المرجعية من أي نوع؛ لا تتردد في الاتصال بصديقنا السيد دوغلاس |
Eğer bir şeye ihtiyacın olursa hiç çekinme söyle. | Open Subtitles | إذا احتجت إلى أي شيء، لا تتردد في السؤال. |
Ot icmek istersen surada var. Ç Ç Keyfine bak. | Open Subtitles | إذا أردت أن تدخن الحشيش هناك القليل، لا تتردد |
Yapabileceğim bir şey varsa, çekinmeden arayın. | Open Subtitles | حسناً , أسمع أذا كان هناك أى شىء يمكننى أن أفعله , لا تتردد فى الإتصال بى |
Eğer bunun hakkında bir şey düşünebiliyorsanız, aramak için tereddüt etmeyin. | Open Subtitles | إذا يمكنك التفكير في أي شيء آخر على الإطلاق، من فضلك، لا تتردد في الاتصال به. |
Ben olmayan her şey Çoğalıcılardır, yani tereddüt etme. | Open Subtitles | أي شيء سواى هو من الريبليكيتورز لا تتردد في ذلك |
Ve mutluluğuna yarayacaksa, bu kadını unutmak için bir an bile tereddüt etme. | Open Subtitles | و اذا كانت تفى بسعادتك, لا تتردد للحظة أن تنسى هذة المرأة التى تقول الأن |
Eğer bu adamı görüş alanın içinde görürsen, tereddüt etme beynini havaya uçur. | Open Subtitles | إذا شاهدت هذا الرجل, لا تتردد. فجّر دماغه. |
Eğer bir şeye ihtiyacın olursa, ne olursa, sormaya tereddüt etme. | Open Subtitles | إن أردت أي شيء يوما ما أي شيء على الإطلاق لا تتردد بطلبه أبداً |
Ve tetiği çekme zamanı geldiğinde tereddüt etme yoksa ölürsün. | Open Subtitles | وحينما يحين الوقت كي تسحب الزناد لا تتردد |
Sakın tereddüt etme, bu adamlar profesyonel. | Open Subtitles | لا تتردد هؤلاء الرجال مُحترفون. |
Eğer sizin için yapabileceğim birşey olursa, istemek için çekinmeyin. | Open Subtitles | هل هنا شيئا استطيع فعله لك, لا تتردد فى ان تطلب اى شئ. |
Eğer yapabileceğim başka birşey varsa, telefon numaramı öğrenmekten çekinmeyin. | Open Subtitles | لذا لو أستطيع مساعدتك في أي شيء آخر، لا تتردد أن تبحث عن رقم هاتفي. |
Eğer yapabileceğim başka birşey varsa, telefon numaramı öğrenmekten çekinmeyin. | Open Subtitles | لذا لو أستطيع مساعدتك في أي شيء آخر، لا تتردد أن تبحث عن رقم هاتفي. |
İlerleyin... İlerleyin. Haydi millet, çekinmeyin. | Open Subtitles | هيا, لا تتردد . السيرك الروسي هو أفضل سيرك |
Eğer bana danışman gerekirse hiç çekinme gel. | Open Subtitles | إذا كنت بحاجة إلى استشارة لي، لا تتردد. |
Şu pisliği temizlemek konusunda hiç çekinme. | Open Subtitles | لا تتردد في تنظيف هذه الفوضى هيه |
- İstersen hatıra almak için dolaş. - Ama daha yeni geldim. | Open Subtitles | لا تتردد في التجول في الجوار للذكريات اذا اردت |
Dinle beni, Daha fazla beyanat istiyorsan çekinmeden kampanya müdürü... lois lane ni arayabilirsin. | Open Subtitles | إسمع، إذا كنت تريد تعليق آخر لا تتردد بالاتصال بمديرة حملتي لويس لين. ستتكلم معك حسناً؟ |
Eğer size yardımcı olabileceğim herhangi bir şey olursa, lütfen aramakta tereddüt etmeyin. | Open Subtitles | إن كان بوسعي مساعدتكم بأية وسيلة لا تتردد في الاتصال بي |