ويكيبيديا

    "لا تحتوي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yok
        
    • yoktur
        
    Film endüstirsinde daha fazla gey yok sadece daha fazla kabul edilebilir. Open Subtitles صناعة الأفلام لا تحتوي على عدد أكبر من الشواذ بل فقط تتقبلهم
    İşte şu atlı bir araba, ısıtma sistemi yok. TED وهذه عربة مفتوحة تجرها الدواب. أنها لا تحتوي تدفئة.
    Ama en en önemlisi, Arapçada büyük harfler yok. TED والأهم من هذا كله، لا تحتوي اللغة العربية على حروف كبيرة.
    Bu basit bir tane, çünkü normal maddesi yok ve sadece karanlık madde var. TED وفي هذه المرحلة الامر بسيط لإنها لا تحتوي على المواد الاعتيادية تحتوي على المادة السوداء فقط.
    Puan ya da sayı yoktur. Kazanan ya da kaybeden yoktur. Open Subtitles لا تحتوي على نقاط أو أهداف لا تحوي فائزين أو خاسرين
    Perde değişmiyor. Notalar uzun. Neredeyse hiç ritim yok. Ve oda müziğe kompliman yapıyor. TED فلا نغيير في مستوى النغمات التي تتسم بالطول. تكاد لا تحتوي على إيقاع بالمرة. فتطري الغرفة على الموسيقى.
    Bay Zerga, çantanızda tehlikeli bir şey yok. Open Subtitles حسناً سيد زيرجا انا اقر ان حقيبتك لا تحتوي علي اي مواد خطره او متفجره
    Biliyor musun mor olanın birisi yok, tek parmağı. Open Subtitles ..لحظة كما تعلمين البنفسجي ناقصة، لا تحتوي سوى على الابهام
    Klavyede sadece rakamlar yok ki. Bütün alfabe var. Open Subtitles لوحة المفاتيح لا تحتوي على الأرقام فقط، بل كل حروف الأبجدية.
    Onda çok fazla kalori yok. Open Subtitles حسناً هي لا تحتوي على سعرات حرارية كثيرة
    İçinde, bok, çiş ve sperm olmayan güzel fıkra yok. Open Subtitles ليس هناك نكات جيدة لا تحتوي على البراز أو البول أو السائل المنوي
    Gloria'nın, Eastwick'te doğum yaptığına dair bir kanıt yok gibi görünüyor. Open Subtitles إنها تبدو بأنها لا تحتوي على سجل لغلوريا بأنها ستنجب طفلا في مدينة غيست ويك
    Onun sireni yok geri zekâlı. Çimento kamyonu o. Open Subtitles إنّها لا تحتوي على صفاّرة إنذار أيّها الغبيّ، إنّه خلاط إسمنت.
    Bunun iyi tarafı kasaba da pek bar seçeneği yok. Open Subtitles لحسن الحظ لا تحتوي هذه البلدة على حانات أخرى
    Bunlara pizza yastığı diyoruz ama aslında içinde pizza falan yok. Open Subtitles نسمّيها وسائد البيتزا لكنها لا تحتوي على بيتزا
    Bu bir güve ya da kelebektir diye düşünmüştüm ama o zaman hücre çeperleri olurdu, bunda yok. Open Subtitles اعتقدت أنها فراشة لكن هذه لا تحتوي عليها
    Monica'nın kızından aldığı iddia edilen bu mektubun bir kız tarafından yazıldığını gösteren bir şey yok. Open Subtitles اذن هذه الرسالة المزعومة التي وصلت الى مونيكا من ابنتها لا تحتوي على اي تأكيد أنثوي
    Ben süreci başlatana kadar içini açmayın. İçinde Truva Atı var mı, yok mu emin olun. Open Subtitles ولا تفتحيها حتى أتمكن من فحصها وأتأكد أنها لا تحتوي على ملقات تجسس
    Bira az alkollü ya da alkolsüz, ortam da geyce olmadıkça bira içmenin garip bir tarafı yok. Open Subtitles شرب البيرة ليس غريب إلا لو كانت لا تحتوي على الحكول ماذا لو دعوتك للنبيذ؟
    Ancak bu, hücrelerimize zarar vermez çünkü onların hücre duvarları yoktur. TED لكنه غير مضر بخلايانا، لأن خلايانا لا تحتوي على جدران.
    - Sanırım bu dosyaların çoğunda fotoğraf yoktur? Open Subtitles وأعتقد بأن الملفات المتراكمة بجانبك لا تحتوي أغلبها على صور؟ لقد فهمتني

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد