Bu arada, para verme. Hatırlı müşteriyim. Korkak olma. | Open Subtitles | لا تدفع لها اي شئ سأدفع لها لاحقا, عليا الذهاب بسرعة |
Burayı temizlemesi için kız arkadaşına ödeme yapmıyor musun? | Open Subtitles | إنك لا تدفع لصديقتك كي تنظف المكان |
Eğer bunu evde deneyecekseniz topa itme kuvveti uygulamamaya çalışın. | Open Subtitles | والأن, انت كنت تجرب هذا في المنزل كن حذراً بأن لا تدفع الكرة |
Yiyeceğe para ödemiyor, kontrol noktalarına izinsiz giriyor, ...falan filan. | Open Subtitles | لا تدفع ثمن الطعام, تتدخل في التحقيق القتل, و هكذا. |
Çünkü bu boku dinlemem için bana yeterince para vermiyorsun. | Open Subtitles | لأنك لا تدفع لي بما فيه الكفاية لأستمع لهذا القرف. |
İtmeyin! İtmeyin! | Open Subtitles | لا تدفع |
Tamam, itmesene. | Open Subtitles | كل الحق، حسنا. لا تدفع! مرحبا والخنازير. |
Dur bakalım, şansını fazla zorlama Hasan Cihat. | Open Subtitles | لا تدفع حظك يا (كلابتون) |
- Hiç para vermezsin sanıyordum! | Open Subtitles | أعتقدت أنك لا تدفع أبدا؟ أنا دائما أدفع آجلا أو عاجلا |
Zombi gibi olmam içinde para ödemiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تدفع لى لأكون آكلة لحوم البشر |
Ne olursa olsun, ona para verme. | Open Subtitles | مهما فعلت، لا تدفع له. |
Bana hiç para verme. | Open Subtitles | لا تدفع لي شيئاً |
Bayan Hansen? Eyalet size saatlik ödeme yapmıyor, avukat hanım. | Open Subtitles | سيدة (هانسن)، الولاية لا تدفع لكِ بالساعة، أيتها المحامية |
- Bu kadar, sayın hâkim. Bayan Hansen? Eyalet size saatlik ödeme yapmıyor, avukat hanım. | Open Subtitles | سيدة (هانسن)، الولاية لا تدفع لكِ بالساعة، أيتها المحامية |
- İtme, Manuelito. - Pardon, efendim. | Open Subtitles | لا تدفع مونوليتو آسف |
Bree'yi itme! | Open Subtitles | لا تدفع لا تدفع بري |
Sigorta şirketi intihar olunca para ödemiyor. | Open Subtitles | لا,ان شركة التأمين لا تدفع فى حالة الانتحار |
para ödemiyor, bağış yapıyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تدفع لهم بل تعطيهم إعانات لعينة |
Servis mutfaktan çıkmadan yiyebildiğim kadar patates kızarması yemem için de para vermiyorsun ama onu da yapıyorum. | Open Subtitles | حسناً، أنت لا تدفع لي مقابل القدر الكبير الذي آكله من البطاطا المقلية من الصحن قبل أن يغادر المطبخ، لكني أقوم بذلك أيضاً. |
D- rock, bu adama gerçekten para vermiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | ({\pos(190,230)}دي روك)، أنتَ لا تدفع لهذا الرجل، أليس كذلك؟ |
- Durun. İtmeyin! | Open Subtitles | لا تدفع |
Bizim aslan kafasını itmesene! | Open Subtitles | لا تدفع رأس اسدنا |
Şansını fazla zorlama. | Open Subtitles | لا تدفع حظك. |
Sen asla valeye para vermezsin. | Open Subtitles | أنت لا تدفع ثمن الرّكن أبداً. |
Bana bu pislik için yeterince para ödemiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تدفع لي ما يكفي لهذه القاذورات FOR THIS SHIT. |