Kurban siz olduğunuzda, bu konuda konuşmak istemezsiniz. "Neden ben?" dersiniz. | Open Subtitles | عندما تكونون الضحية فأنت لا ترغبون في التحدث عن المشكلة لماذا أنا؟ |
Ama inanın bana o silahı burada istemezsiniz. | Open Subtitles | ولكن صدّقوني أنتم لا ترغبون في وجود هذا السلاح هنا |
Güvenin bana, burada uyuyan şeyi uyandırmak istemezsiniz. | Open Subtitles | صدقونى ، أنتم لا ترغبون فى إيقاظ ما يرقد هنا |
Siz yaşlı hindiler beni istemiyorsunuz. | Open Subtitles | لا ترغبون بي أنتم الدجاج الرومي |
Evet, beni aranıza almak istemiyorsunuz, çünkü beyazım. | Open Subtitles | ولأني ابيض لا ترغبون في أن انضم اليكم |
Neden 17'sindeki oturma eyleminin yayılmasını istemiyorsunuz? | Open Subtitles | لمَ لا ترغبون بنشر خبر "الإجتماع" الذي سيقام في يوم 17؟ |
Bir de not, Google'da bu ormanı cinayetle beraber aratınca ne çok şey çıktığını bilmek istemezsiniz. | Open Subtitles | و كتابات على اعمدة لا ترغبون بأن تعرفوا كم نتيجة ستجدون في غوغل ان بحثتم عن اسم الغابة و جرائم القتل |
Evet, zaten kadro komitesine yalakalık yapıyormuş gibi görünmek istemezsiniz. | Open Subtitles | بالكاد كنت أعرفه نعم، لا ترغبون أن تبدون و كأنكم تتملقون لجنة التثبيت |
Bunu kaçırmak istemezsiniz bayanlar baylar. | Open Subtitles | أنتم لا ترغبون في أن يفوتكم ذلك أيها السيدات والسادة |
Başımı derde sokmak istemezsiniz, değil mi? | Open Subtitles | لا ترغبون بأن أقع في مأزق ، أليس كذلك؟ |
Onu uyandırmak istemezsiniz, hepinizi öldürür. | Open Subtitles | لا ترغبون بإيقاظه فسيقتلنّكم أجمعين |
İnanın bana bu arı kovanına girmek istemezsiniz. | Open Subtitles | صدقوني، هذا عشّ دبابير لا ترغبون بركله |
Beni istemezsiniz. | Open Subtitles | أنتم لا ترغبون في ذلك |
Burada takılmak istemiyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | انتم لا ترغبون في التسكع .لا |
Neden yayılmasını istemiyorsunuz? | Open Subtitles | لمَ لا ترغبون بنشر الخبر؟ |