Hiçbir zaman, kavgadan önce boksörlerin, ağırlıklarla veya kum torbalarıyla oynadıklarını göremezsin. | Open Subtitles | انت لا ترين الملاكمين قبل النزال يلهون بسراويل الملاكمة و علب العصير |
Bilimi bilmediğinde tüm resmi göremezsin. | Open Subtitles | أتعلمين، حين لا تعرفين العلم لا ترين الصورة بأكملها |
O kadar büyük ki, sonunu göremiyorsun. | Open Subtitles | كبير للغاية لدرجة أنك لا ترين جانبه الآخر |
Tabii ki ciddiyim. Olayın tamamını göremiyorsun. | Open Subtitles | إنني جادّ طبعاً لا ترين الصورة الشاملة هنا |
Gelip giden dağıtım kamyonları görmüyorsun hiç değil mi? | Open Subtitles | لا ترين مطلقا شاحنات توصيل آتية أو ذاهبة، أليس كذلك؟ |
Bunu görmediğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تقولي لي أنك لا ترين ذلك؟ |
Demir parmaklık ya da öyle bir şey görmüyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا ترين قضباناً أو شئ من هذا القبيل ، أليس كذلك ؟ |
Bana neler yaptığını göremiyor musun? | Open Subtitles | لا ترين ما الذي تفعلينه بي، هاه؟ |
Yıldızları göremezsin aşkım. | Open Subtitles | أنت لا ترين النجوم , ياحبّيبتي |
Babanın böyle şeyler yaptığını göremezsin. | Open Subtitles | و لا ترين والدك يقوم بأمور كهذه |
E-maillerde genelde fazla "velev ki" göremezsin. | Open Subtitles | "فأنت لا ترين كلمة "وإن كانت في كثير من الرسائل |
Yüzünü. Yüzünü hiçbir zaman gerçek şekilde göremezsin. | Open Subtitles | وجهك، لا ترين وجهك بالطريقة الصحيحة |
Bunu her zaman göremezsin. | Open Subtitles | لا ترين هذا كل يوم. |
Bunu sen göremiyorsun çünkü benden önce kimse buna inanmana izin vermemiş. | Open Subtitles | أنت لا ترين ذلك لأنه لا يوجد أحد جعلك تصدقين ذلك من قبل |
Tamam, ama gerçek şu ki tüm bu durumun ne kadar yanlış olduğunu bile göremiyorsun. | Open Subtitles | حسنا , الحقيقة أنك لا ترين كيف أن كل هذا الوضع خاطئ |
O şirin, küçük garsonu hiçbir yerde göremiyorsun değil mi? | Open Subtitles | لا ترين تلك النادلة الجميلة في أيّ مكان، صحيح؟ |
Üstsüz bakireleri çok sık görmüyorsun. | Open Subtitles | انت لا ترين الكثير من العذارى بدون قمصان |
Bir şeyler yapıldığını görmüyorsun diye, bir şeyler yapılmıyor demek değildir. | Open Subtitles | كونكِ لا ترين الأمور تحدث أمامكِ لا يعني أن الأمور لا تحدث |
Neden ölmek istediğimi soruyorsun ama aslında hayatta bile olmadığımı görmüyorsun. | Open Subtitles | تسألين لما اريد ان اموت و لكنك لا ترين بأنني لا اعيش حتى |
- Şunları görmediğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | -أتخبرني بصدق إنّكِ لا ترين ذلك؟ |
Tamam da, yemek yediğinizde ne yediğinizi görmüyorsunuz. | Open Subtitles | ،ولكن عندما تأكلين لا ترين الطعام |
Sen... Sen burada bir sorun göremiyor musun? | Open Subtitles | و أنت لا ترين هذا مشكلة؟ |