Şimdi ciddi ciddi bu kızla bir şeyler yaptığımı düşünmüyorsun ya? | Open Subtitles | هيا أنت لا تظنين لدي شيء لأقوم به مع تلك الفتاة |
Şimdi ciddi ciddi bu kızla bir şeyler yaptığımı düşünmüyorsun ya? | Open Subtitles | هيا أنت لا تظنين لدي شيء لأقوم به مع تلك الفتاة |
Bunun sadece manyetik bir fırtına olduğunu düşünmüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | لا تظنين أنها كانت عاصفة كهربائية فحسب , صحيح ؟ |
- Kimsenin kötü olduğuna inanmaz mısın? | Open Subtitles | -جاين)، أنتِ لا تظنين أحد بسوء) |
Bana inanmıyorsun, ama neler hissettiğini anlıyorum. | Open Subtitles | أعرف ما تشعرين به، حتّى لو كنتِ لا تظنين ذلك. |
Bir sonraki aşamanın bir yetişkini evlat edinme olduğunu düşünmüyorsun değil mi? | Open Subtitles | إذاً، أنتِ لا تظنين أن الخطوة التالية هي تبني بالغ، اليس كذلك؟ |
Kasabayı yönetmem için kubbenin beni seçtiğini düşünmüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تظنين حقًا أن القبة اختارتني لأكون القائد، صحيح؟ |
Bunun iyi bir plan olduğunu düşünmüyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنتِ لا تظنين أنها خطة جيدة , أليس كذلك؟ |
Çocuğuma kiminle çıkıp çıkamayacağını söyleyeceğimi düşünmüyorsun herhalde. | Open Subtitles | لا تظنين من حقي أن أعطي ولدي أوامر بخصوص من يواعد |
Owen'ın ölümüyle bir alakası olduğunu düşünmüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | انتظري ، أنتش لا تظنين بأن لذلك علاقة بموته ؟ |
O psikopatın seninle uğraştığını düşünmüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | لا تظنين انه الرجل المشوه المجنون يحاول العبث معك ، أليس كذلك؟ |
Çünkü benim, bunları beraber yapacak adam olduğumu düşünmüyorsun. | Open Subtitles | لأنك لا تظنين انني الرجل المناسب للقيام بذلك معه |
Bu köpeği besleyeceğimizi düşünmüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | لا تظنين أننا سنحتفظ بهذا الكلب أليس كذلك؟ |
Çömelip bir torbaya sıçtığını düşünmüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | لا تظنين بأنها ربضت وتبرزت في الكيس أليس كذلك؟ |
Cidden konuşabileceğini düşünmüyorsun değil mi? | Open Subtitles | انتي لا تظنين بأنه يمكنك التحدث اليها اليس كذلك؟ |
Evelyn, delirdiğimi düşünmüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | اوه ايفلين.. لا تظنين انني جننت, لا؟ |
Alfred amcanın, kitaplarda her zaman ikinci bir cinayet olduğunu söylediğim için öldüğünü düşünmüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | لا تظنين أن خالي "ألفرد" توفي لأنني قلت أن هناك دوماً جريمـة أخرى في الكتب؟ |
Buna cevap vereceğimi düşünmüyorsun değil mi? | Open Subtitles | لا تظنين فعلاً أنني سأجيب على سؤالك هذا |
- Kimsenin kötü olduğuna inanmaz mısın? | Open Subtitles | -جاين)، أنتِ لا تظنين أحد بسوء) |
- İstediğim dövüşmeyi öğrenmek. - Bunu yapacağıma inanmıyorsun. | Open Subtitles | أنا أحتاج لتعلم القتال لا تظنين أنني سأفعل حقا؟ |