İyi tanımadığın insanlara güvenmenin tehlikeli olduğunu bilmiyor musun? | Open Subtitles | ألا تعرف أنه من الخطورة الوثوق لناس لا تعرفهم جيدا ؟ |
Öylece sokakta yürüyen tanımadığın insanlara gidip öyle garip konuşup, sorular soramazsın. | Open Subtitles | أنت لا تستطيع أن تخرج و تتحدث .. مع اناس لا تعرفهم فى الشارع وتتحدث كما تفعل الأن و تسأل عن أشياء .. |
Ama anlaşılan benden önce davranmışsın. Kimbilir belki de o tanımadığın kızlardan mızlardan biriyle berabersindir. | Open Subtitles | من الممكن ان تكون هناك بالفعل مع احدى فتياتك التى لا تعرفهم |
- Kaybedecek bir şeyi olan sensin. - Koç, Onları tanımıyorsun bile. | Open Subtitles | ـ أنت من لديه شيء ليخسره ـ أنت لا تعرفهم أيها المدرب |
Onları tanımıyorsun bile, ama acı çekmelerinden keyif alıyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تعرفهم جيداً ومع ذلك تؤذيهم من أجل التسلية |
Etrafı tanımadığı insanlarla çevrili, bir odada oturuyor ve, mutfak için renk kataloglarını inceliyor. | Open Subtitles | إنها جالسة فى غرفة و محاطة بأناس لا تعرفهم تتصفح فهرسا لانواع طلاء المطابخ |
Onları tanımaz, nefret de etmezsin. | Open Subtitles | أنت لا تعرفهم و أنت لا تكرههم |
Neredeyse hiç tanımadığın insanlarla uğraşmanın, yalandan zırvaladıkları şeyleri dinlemenin nasıl bir şey olduğunu ancak tahmin edebilirim. | Open Subtitles | أستطيع تخيل ثقل الهراء الذي توجب عليك حمله من أناس لا تعرفهم حتى |
tanımadığın erkeklerden içki almazsın. | Open Subtitles | أنه لا يجب ان تقبل كؤوساً من شباب لا تعرفهم |
Evet, tanımadığın bir grup akrabanla konuşmak durumda kalmak gibi. | Open Subtitles | أجل , مثل أن تعلق للتحدث مع مجموعة من الأقارب الذين لا تعرفهم |
tanımadığın insanlar için hayatından vazgeçer miydin? | Open Subtitles | تتخلى عن حياتك لأشخاص لا تعرفهم ؟ ما هو الاهم بالنسبة لك ؟ |
Hiç tanımadığın birine yaklaşıp arkadaşını mı tanıştırıyorsun? | Open Subtitles | تذهب إلى أشخاص لا تعرفهم و تُعرِّفَهُمْ إلى صديقك ؟ |
Dinle. Bu okulda tanımadığın bir sürü çocuk olacak. | Open Subtitles | اسمع في تلك المدرسة سيكون هناك الكثير من الأطفال الذين لا تعرفهم |
Hiç tanımadığın insanlarla kolayca konuşuyorsun. | Open Subtitles | لا يمكنك المرور بجوار أشخاص لا تعرفهم وكأنهم لا شيء |
Yani tanımadığın insanlar için kendini tehlikeye atmaktansa canının istediğini yapabilecek miktarda paran var. | Open Subtitles | مما يعني أن لديك أموالا طائلة، وأشياء تشغل بها وقتك بدلا من التدخل في شؤون أشخاص لا تعرفهم |
Sanki birleşik gibiydik nefret ettiğin tutuklularla tanımadığın tutuklularla bile. | Open Subtitles | كأننا كنا متحدين بطريقة ما حتى السجناء الذين تكرههم حتى السجناء الذين لا تعرفهم حقا |
Bu nedenle tanımadığın bir insan hakkında konuşamazsın. | Open Subtitles | ولأن لا تتحدث عن أشخاص لا تعرفهم. |
Belki Onları tanımıyorsun ya da konuşmuyorsun ama sen onlara, onlarda sana bakıyor ve yalnızca onların orada olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | ... ربما لا تعرفهم أو تتحدث معهم لكنك تنظر و هن يتنظرن وتعرف أنهن هناك فحسب |
Harika bir ailen var ama sen Onları tanımıyorsun bile. | Open Subtitles | لديك عائلة رائعة أنت لا تعرفهم حتى |
Belki yardım edebilirim. - Hayır. Onları tanımıyorsun. | Open Subtitles | ربما أستطيع المساعدة - لا , أنت لا تعرفهم - |
Her kadının hayatında bir çekyatta hiç tanımadığı bir sürü insanla uyanmaktan yorulduğu bir an olur. | Open Subtitles | أعتقد انه يوجد وقت في حياة كل إمرأة عندما تتعب من الإستيقاظ في أمكنة غريبة مع مجموعة من الناس لا تعرفهم |
Onları tanımaz. | Open Subtitles | إنها لا تعرفهم. |