Hey bana Böyle şeyler söyleme birileri duyabilir. | Open Subtitles | لا تَقُلْ اللعنه هكذا لي الناس يُمْكِنُ أَنْ يَسْمعوك |
şimdiden birşey söyleme. son dakikada herşey olabilir. | Open Subtitles | لا تَقُلْ أيّ شئَ الآن. أيّ شئ يُمْكِنُ أَنْ يَحْدثَ في الدقيقة الأخيرة. |
Böyle söyleme, gitmek istemediğini biliyorum. | Open Subtitles | لا تَقُلْ بأنّ، أَعْرفُ بأنّك لا تريدْ الذِهاب. |
Öyle deme, melek olmaktan nefret ediyorum. | Open Subtitles | لا تَقُلْ ذلك. أَكْرهُ أنْ أكُونَ ملاكَ. |
Taksi! Pekâlâ. Ama sakın, uyarmadın deme. | Open Subtitles | لا تَقُلْ بأنّني لَمْ أُحذّرْك. |
Öyle konuşma. | Open Subtitles | لا تَقُلْ ذلك، غايل. |
- Asla sana hiçbir şey vermediğimi söyleme. | Open Subtitles | لا تَقُلْ بأنّني مَا أعطيتُ أنت أيّ شئ. ن الثلاثتين. |
Konuşmamız bitene kadar hiçbir şey söyleme. | Open Subtitles | لا تَقُلْ أيّ شئَ حتى نَنهي محادثتَنا. |
- Böyle söyleme! Yaran çok kötü . | Open Subtitles | لا تَقُلْ ذلك أنا اصلحتك بأسوأِ من ذلك |
sakın üzgün olduğunu söyleme, sakın. | Open Subtitles | لا تَقُلْ آسف. فقط لا تقل آسف. |
Adımı söyleme, sadece dinle. | Open Subtitles | لا تَقُلْ اسمَي، فقط أستمع الي |
Lütfen bir şey söyleme Frank. | Open Subtitles | رجاءً، فرانك، لا تَقُلْ أيّ شئَ. |
Mr. Monk, Böyle söyleme. | Open Subtitles | السّيد Monk، لا تَقُلْ ذلك. هَلْ أَبْكي؟ |
Hiçbir şey söyleme çünkü ağzını her açışında ben... | Open Subtitles | لا تَقُلْ أيّ شئَ. ' سبب كُلَّ مَرَّةٍ أنت إفتحْ فَمَّكَ، أَنا، مثل , ohh! |
Dinle, Arlene, Arlene, ona sakın bir şey söyleme, tamam mı? | Open Subtitles | إستمعْ، آرلين... آرلين، لا تَقُلْ أيّ شئَ إليه، حَسَناً؟ |
Koca ayaklı falan deme ona. Bu konuda hassas. | Open Subtitles | لا تَقُلْ بأنك نعتها بصاحبة الأقدام الكبيرة . هي حساسة تجاة ذلك. |
- Kardeşimin önünde Böyle konuşma. | Open Subtitles | لا تَقُلْ ذلك أمام أَخِّي. |