Yetimhane dışında olmayı tercih ettiğini söylemiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تَقُولُ بأنّك تُفضّلُ أَنْ لا تَكُونَ في ملجأِ الأيتام ، أليس كذلك؟ |
Hey! değişiklik olsun diye neden bir defa da iyi birşey söylemiyorsun, Şu anda ne yapacağımız gibi | Open Subtitles | لماذا لا تَقُولُ شيئاً على سبيل التغيير, مثل ماذا علينا أن نفعل الآن |
Kadınlara böyle şeyler söylemiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تَقُولُ أبداً في الحقيقة تلك الأشياءِ إلى الإمرأةِ، أليس كذلك؟ |
Rossi, umarım başarmasını istemediğimi söylemiyorsun. | Open Subtitles | Rossi، أَتمنّى بأنّك لا تَقُولُ تَعتقدُ بأنّني أُريدُها أَنْ تَفْشلَ. بالطبع لَيسَ. |
Adam harika bir vuruş yapıyor ama sen bunu söylemiyorsun. | Open Subtitles | أي رجل يُروّجُ له a يُتقنُ لعبةً، أنت لا تَقُولُ هو يُروّجُ لa يُتقنُ لعبةً. |
Hiçbirşey söylemiyorsun, Roz. | Open Subtitles | أنت لا تَقُولُ أيّ شئَ، روز. |
Ve sen hiçbir şey söylemiyorsun. | Open Subtitles | وأنت لا تَقُولُ أيّ شئَ. |
Daima doğru şeyleri söylemiyorsun veya yapmıyorsun ama her nasılsa benim için ateşten çembere atlayacağını biliyorum. | Open Subtitles | أنت لا تَقُولُ الأشياءَ الصحيحةَ دائماً أَو يَعمَلُ الأشياءُ الصحيحةُ لكن بطريقةٍ ما... ... أَعْرفُبأنّكتَقْفزُخلال a طوق النارِ لي. |