ويكيبيديا

    "لا تُريدُ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • istemezsin
        
    • istemiyorsan
        
    • istemiyor musun
        
    • uğratmak istemiyorsun
        
    Gökyüzünden kafana bir şey düşmesini hiç istemezsin öyle değil mi? Open Subtitles لا تُريدُ أن يَصدُمَكَ شيء يَسقُطُ مِنَ السَماء، الآن أليسَ كذلك؟
    Lütfen bir şey yapma. Hapse girmek istemezsin, değil mi? Open Subtitles ارجوك لا تفعل اي شيئ أنت لا تُريدُ دُخُول السجنّ،أليس كذلك؟
    Kafanı kırmamı istemiyorsan, çeneni kapa ve dikkat et. Open Subtitles إذا أنت لا تُريدُ هزازَ الكوكتيلَ في لثثِكَ، سَكتَ ويَنتبهُ.
    Hayır. İstemiyorsan, gitmek zorunda değiliz. Open Subtitles لا نحن ليس من الضروري أن نَذْهبُ إذا أنت لا تُريدُ ذلك
    Ne yani, sen McManus'un kovulmasını istemiyor musun? Open Subtitles أنتَ تَقول إذاً أنكَ لا تُريدُ أن يُفصلَ ماكمانوس؟
    Şey, aileni hayal kırıklığına uğratmak istemiyorsun, aramızda değillerse bile. Open Subtitles حَسناً، أنت لا تُريدُ الخَيبة أمل أبويك، حتى إذا هم لَيسوا هنا.
    Cully, hayatının geri kalanını bir yalan yüzünden hapiste geçirmek istemezsin. Open Subtitles كولي،أنت لا تُريدُ دُخُول السجنّ لبقية حياتكَ لما اكذب.
    Küsküyü istemezsin, değil mi? Open Subtitles أنت لا تُريدُ أن أستخدم العتلة، أليس كذلك؟
    Bunun yanlış ellere geçmesini istemezsin. Open Subtitles أنت لا تُريدُ هذا وَقْع في المكان غير المناسب.
    Schillinger adamlarına onu görmezden gelmelerini söyledi... çocuk gittikçe yalnızlaştırılacak ve sen de bunu istemezsin. Open Subtitles قالَ شيلينجَر لأصحابِهِ أَن يَتجاهلوه لذلكَ يُصبحُ الصَبي مَعزولاً أكَُر فأكثَر، و أنتَ لا تُريدُ ذلك
    SOYLEYECEKLERiMi DUYMAK istemezsin, Open Subtitles الذي وَصلتُ إلى الرأي , أنت حقاً لا تُريدُ السَمْع
    Sihirbazı perdenin arkasında görmeyi istemezsin. Open Subtitles أنت لا تُريدُ رُؤية الساحرِ وراء الستارةَ.
    Eve kadar sırt üstü yüzmek istemiyorsan aşağı in. Open Subtitles لو أنت لا تُريدُ السِباحَة على الظهر للبيتِ، اَنْزلُ هنا.
    Beni dinlemek istemiyorsan dinleme. Open Subtitles أنت لا تُريدُ الإستِماع لي، لا تُستمعْ لي.
    Eğer, cinsel tacizden şikayet eden o çıtır benim programımı arasaydı, ona, "Eğer insanların sutyenini kapmasını istemiyorsan, giyme" derdim. Open Subtitles lf ذلك فرخِ الأَنين دَعاني، l'd رأي، " lf أنت لا تُريدُ عَضّ الناسِ حمالة صدركَ، لا يَلْبسُ واحد. "
    Kafanı kırmamı istemiyorsan, çeneni kapa ve dikkat et. Open Subtitles إذا أنت لا تُريدُ هزازَ الكوكتيلَ في لثثِكَ، سَكتَ ويَنتبهُ.
    İstemiyorsan, gitmek zorunda değilsin. Open Subtitles أنت ليس من الضروري أن تَذْهبُ، تَعْرفُ، إذا أنت لا تُريدُ إلى.
    Ama yapmak istemiyorsan da gerçekten hiç önemli değil. Open Subtitles لكن إذا أنت لا تُريدُ مُوَاصَلَته، إعتقدْني، ذلك لَطِيفُ، أيضاً.
    Ama o parayla ne yapacağımı bilmek istemiyor musun? Open Subtitles لكن لا تُريدُ حتى أَنْ تَعْرفَ ماذا أنا كُنْتُ سأعْمَلُ بالمالِ؟
    - Kalmak istemiyor musun yoksa? Open Subtitles أنت لا تُريدُ البَقاء، أليس كذلك؟
    Allen, tatlım, Cape Cod'u görmek istemiyor musun? Open Subtitles ألين، هَلْ لا تُريدُ رُؤية كيب كود؟
    Sevdiklerini hüsrana uğratmak istemiyorsun ama... bazen kaçınılmaz oluyor işte. Open Subtitles أنت لا تُريدُ الخَيبة أمل الناس تَحبُّ، لكن أحياناً هو حتميُ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد