Yapabileceğim bir şey yok. Kendi haline bırakmak zorundayım. | Open Subtitles | لا شيء أستطيع فعله أنا مضطرة للتماشي مع طريقتها |
Yapabileceğim bir şey yok. Benim ellerimden çıktı. Hastanenin kuralları. | Open Subtitles | لا شيء أستطيع فعله لقد خرجت الأمور من يدي إنها سياسة المستشفى |
Clay ona iş verdi, şu yargıça gidecek. - Yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | وضعه " كلاي " في موضع العمل على المفتش لا شيء أستطيع فعله |
Bu konuda Yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | لا شيء أستطيع فعله حيال ذلك |
- Yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | - لا شيء أستطيع فعله |