Nakit paran yoksa Sorun değil, kredi kartı da olur. | Open Subtitles | , ليس لديك نقود, لا مشكله بطاقة الإتمان لا بأس بها |
Fakat görmek istemeyenler için söylüyorum, gözlerinizi kapatabilirsiniz, Sorun değil. | Open Subtitles | و كما أقول لكل شخص يرى سمكة قرش إذا لم ترغب فى رؤيتها إغلق عينيك لا مشكله |
Benimle aynı fikirde değilsen de Sorun değil, öyle devam ederiz. | Open Subtitles | الآن أذا كنت تريد معارضتى لا مشكله ولكن اتخذ قراراً |
O 43 yaşında, ikimiz de yasaya uygunuz. Bu konuda Sorun yok. | Open Subtitles | وهو في الـ 43 لذا جميعُنا قانونيّون، لا مشكله هناك |
Evet, paylaş. Kontrolünü kaybediyor gibi ama şimdilik Sorun yok. | Open Subtitles | يبدو عليه انه سيبكي من الان لكن لا مشكله |
Önemli değil. ben bir binlik sakladım. | Open Subtitles | لا مشكله. أحتفظت بورقة واحده في حالة سوء الأمور |
Muhabir olarak geçmek için evraklarımızı kullanabiliriz, sorun olmaz. | Open Subtitles | يمكننا إستخدام أوراقنا للمرور كصحفيين, لا مشكله. |
Sorun değil. Yakında birbirimizi yeterince göreceğiz. | Open Subtitles | لا مشكله , انا واثق بأنهم سيلتقون قريباً |
Sorun değil. | Open Subtitles | لا مشكله, أحتاج فقط الى تنظيف هذه الكدمات |
Hiç Sorun değil. Derhal üstünde çalışmaya başlarım. | Open Subtitles | لا مشكله , سأبدأ العمل مع الإعلام مباشرة |
Bugün uyuttum zaten. Sorun değil. | Open Subtitles | لقد حملتها على آخذ قيلوله اليوم ، لا مشكله |
Konuşmak istiyorsan, Sorun değil diğer odadayım | Open Subtitles | تريد أن تتحدث ؟ , لا مشكله سأكون في الغرفة المجاورة |
Tamam, ışıklarla ilgili olan Sorun değil ama son söylediğin kısım kulağa kötü geliyor. | Open Subtitles | حسنا الجزء المتعلق بضوء لا مشكله و لكن المقال الثاني يبدو سيء |
Bu düeti yapmaya razıyım, Sorun değil birbirimizden hoşlanıyormuş gibi davrandığımız kısmı atlarsak. | Open Subtitles | و لكن دعيني اوفر عليك المشقه سأقوم بهذا الدويتو, لا مشكله بشرط أن نتخطى جزئية |
Müşterilerin bir listesini istiyorsanız, Sorun değil. | Open Subtitles | انت تريد قائمه العملاء التي لدينا , لا مشكله. |
Sorun değil. Danny restoranda beni görmüş. | Open Subtitles | لا مشكله ، داني كان ذاهب واستوقفني |
Sorun değil efendim.İlerleyin.İyi yolculuklar. | Open Subtitles | لا مشكله سيدى استمر اتمنى لك رحله جيده |
İkiden beşe, Sorun yok. | Open Subtitles | من الثانيه إلى الخامسه .. لا مشكله. |
ve... ben... Yeni bir mesanem de var, orada da Sorun yok. | Open Subtitles | انا لدي شيء جديد ايضاً لا مشكله هنا |
Athos'u öldürmen konusunda benim açımdan bir Sorun yok. | Open Subtitles | -بالعكس لا مشكله عندي لو أنك قتلت "أثوس" لكن |
Ve tekrar Önemli değil. Bölünmeyi sen istemedin ki. | Open Subtitles | و مرة أخرى , لا مشكله , لم أكن أريد أن أقاطعك |
Biz bu sahneyi çekemeden kurt giderse de Önemli değil. | Open Subtitles | تعلم , لو ذهب الذئب قبل أن نصور ما نريد لا مشكله |
Muhabir olarak geçmek için evraklarımızı kullanabiliriz, sorun olmaz. | Open Subtitles | يمكننا إستخدام أوراقنا للمرور كصحفيين, لا مشكله. |