- Gidemeyeceğin hiçbir yer yok. - Metronun gitmediği Hiçbir yer. | Open Subtitles | لا يوجد مكان لاتستطيع الوصول اليك لا مكان لانستطيع الجرى به |
Ben de üzgünüm ama sizin için cüzdanimda yer yok. | Open Subtitles | حسنا، أَنا آسف أيضا لكن لا مكان لكم في محفظتي |
Onu kitapta bulamazsın. Benim dünyamda bir kurtarıcıya yer yok. | Open Subtitles | لن تجدها في الكتاب إذ لا مكان للمخلّصة في عالَمي |
Ben nereye bağlıyım? Gerçekte Hiçbir yere. | TED | أين يعود أصلي؟ لا مكان حقا، إن جيناتي موزعة حول العالم، |
Yani iki kişi ranzada yatarken, diğer ikisi yerde yatıyor; biri hiçbir zaman temizlenmemiş pis tuvaletin yanından başka Hiçbir yerde kalamıyor. | TED | لذلك يكون هناك شخصين على السرير وشخصين على الأرض، أحدهما لا مكان يذهب إليه إلا بجوار المرحاض القذر، الذي لم يُنظف أبدًا. |
Burada kötülüğe yer yoktur. Burası sadece bir ibadethane. Ne aradığınızı bilmiyorum. | Open Subtitles | لا مكان للشيطان هنا، هذا مكان للعبادة أنا لا أعرف عمّا تبحث. |
Tanımadığım önemsiz insanların anma töreninde yeri yok. | Open Subtitles | الناس البسطاء الذين لا أعرفهم لا مكان لهم فى مراسم الذكريات |
Öfken nefrete dönüşürse ve dönüştüğünde, bilmelisin ki, paylaştığımız bu evde buna yer yok. | TED | وحين يتحول غضبك إلى كره، فلتعلم من فضلك أن لا مكان لذلك في بيتنا المشترك. |
Ya orada ya da burada. Başka bir yer yok. | Open Subtitles | لا بد أن يكون في أحد هذين المكانين، لا مكان غيرهما |
Bu duvarların içinde, Tanrı'ya yer yok! Tıpkı gerçeklerin din içinde yeri olmadığı gibi. | Open Subtitles | لا مكان للرب بين هذه الجدران مثل أن الحقائق ليس لها مكان وسط الدين |
Yer yüzünde medikal tedaviler için daha büyük bir potansiyele sahip başka bir yer yok. | Open Subtitles | لا مكان على الأرض يحمل إمكانية أعظم للعلاجات الطبية |
Katile bir meajım olacak. Saklanacağın yer yok... | Open Subtitles | و لكن لدي رسالة للقاتل لا مكان لتهرب إليه |
Evet, evet. Kaçacak yer yok bebek, saklanacak yer de yok. | Open Subtitles | حسنا، جيد، حسنا لا يوجد مكان للهرب يا صغيرة لا مكان للإختفاء |
Yani bir çanta dolusu hiçbir şeyi Hiçbir yere götürüyorsunuz. | Open Subtitles | إذا, تحملون حقيبة مليئة بلا شىء إلى لا مكان |
Her açıdan düşündün ama sonunda nereye çıktın? Hiçbir yere. | Open Subtitles | لقد فكرت بأكثر من وسيلة وانظر إلى أين اوصلتك، لا مكان |
Hiçbir yerde. Kesinlikle duymadım. | Open Subtitles | بالقطع لا مكان على الاطلاق,لم اسمع فى اى مكان |
Küçük bir kasabada gizlemek için Hiçbir yerde yok. | Open Subtitles | لا مكان له للإختباء في هذه البلدة الصغيرة. |
Dışarısı çöl kadar kuru. Gidecek hiçbir yer yok. | Open Subtitles | الصحراء جافة بالخارج لا مكان للذهاب إلية |
MV: Öncelikle, bunu çok ciddiye alıyorum, çünkü kanunların uygulanmasında ön yargıya yer yoktur. | TED | مرغريت: حسناً، أولاً و قبل كل شيء، أخدت الأمر بكامل الجدية فالتحيُّز لا مكان له في تطبيق القوانين |
Pencere yok, park yeri yok, ve burada bir adam öldü. | Open Subtitles | لا نوافذ لا مكان لتركن سيارتك فيه ومات رجل هنا |
Gitmeden önce ona açıklamış olmama rağmen. Kaçacak bir yerim yok kardeşim. | Open Subtitles | رغم أنّه لا مكان أفرّ إليه كما شرحتُ له قبل أن يرحل |
Burası gerçekten sana göre bir yer değil büyükbaba. | Open Subtitles | هذا حقا لا مكان لك، جدّ. بالمناسبة، حيث سدني سجّلت؟ |
İkinci olarak, Komünist İdeolojide eleştiriye yer yoktu. | TED | ثانيا، في الفكر الشيوعي، لا مكان للانتقاد. |
Kendini ispatlamak isteyenlere burada yerimiz yok. Buna dayanamam. | Open Subtitles | لا مكان لمن يحاولون الاستعراض وإثبات نفسهم، لن أقبل بهذا |
- Hiçbir yerden. | Open Subtitles | - Where are you from? من أين أنتى ؟ - . لا مكان - |
Hiç bir yere. Bu sene doğum günümü es geçiyorum. | Open Subtitles | لا مكان سأتخطّى عيد ميلادي هذه السنة |
3 kez topuklarına dokun ve Gitmek istediğin evi düşün." | Open Subtitles | قومي بالدق بكعب قدمك ثلاث مرات... وفكري... "لا مكان أحسن من البيت" |