Elimizde olmayan o çok değerli kitabı açan bir yüzüğün var. | Open Subtitles | لديك خاتم يفتح كتاب غالي جداً والذي لا نملكه في الاصل |
Elimizde olmayan tek şey zaman. O yüzden ikinize de ihtiyacım var. | Open Subtitles | الشئ الوحيد الذى لا نملكه هو الوقت ولهذا أنا أحتاجكما معاً |
Elimizde olmayan tek şey zaman. O yüzden ikinize de ihtiyacım var. | Open Subtitles | الشئ الوحيد الذى لا نملكه هو الوقت ولهذا أنا أحتاجكما معاً |
Bence Hindistan'da bizde olmayan çok şey var. | Open Subtitles | أعتقد أن هناك الكثير في الهند لا نملكه في مجتمعنا |
Hayir. Erkeklerin tabiatinda bizde olmayan bir zayiflik var. | Open Subtitles | كلّا، إن الرجال لديهم ضعفاً فِطرياً لا نملكه نحن |
sahip olmadığımız şey de bu zaten. | Open Subtitles | حسناً .. هذا هو بالضبط ما لا نملكه ، يا دكتور |
sosyologların kontroller üstüne iki düşünce ekolü vardır: iç kontroller ki bu bizde yok keza sisteme giremiyoruz ve dış kontroller ki bu da hala bir seçenek olarak duruyor. | Open Subtitles | العالم الإجتماعي لديه فكرتين عن التحكّم: التحكّم الداخلي، وهُو ما لا نملكه لأننا لا نستطيع وُلوج النظام، وتحكّم خارجي، وهُو ما يزال خياراً أمامنا. |
İnceleme için o kadar vaktimiz yok. | Open Subtitles | لكن هذا سيتطلب وقتاً كثيراً لا نملكه |
Elimizde olmayan kanıt her ne olursa olsun ayarlanabilir. | Open Subtitles | أيًا كان الإثبات الذي لا نملكه يمكن تعديله |
Şu an Elimizde olmayan şeylerin uzunca bir listesi var. | Open Subtitles | هُناك قائمة عريضة مما لا نملكه |
Ya Elimizde olmayan bir çözüm anahtarı var ya da şifre sıradan numaralardan ibaret. | Open Subtitles | -إمّا أنّ هناك مُفتاح مرجعي لا نملكه ، -أو أنّ الرمز مُجرّد سلسلة عشوائيّة من الأرقام . -إنّها ليست عشوائيّة . |
Zaman, Elimizde olmayan bir lüks. | Open Subtitles | الوقت إسراف وهذا لا نملكه. |
Bu Elimizde olmayan bir şey. | Open Subtitles | حسناً , هذا شيء لا نملكه |
Hayır. Erkeklerin tabiatında bizde olmayan bir zayıflık var. | Open Subtitles | كلّا، إن الرجال لديهم ضعفاً فِطرياً لا نملكه نحن |
bizde olmayan şeye, şansa ihtiyacın var. I. Stanley Yelnats'dan ne haber? | Open Subtitles | أنت بحاجة فقط للحظ وهوشئ لا نملكه |
bizde olmayan bir şeye sahipler. | Open Subtitles | أن لديهم شيئاً لا نملكه |
Evet, işte bizde olmayan başka bir şey daha. | Open Subtitles | أجل، ذلك شيء آخر لا نملكه. |
Eğer orada değilse, sahip olmadığımız zamanı boşuna harcıyoruz. | Open Subtitles | اذا لم يكن بالداخل فنحن نضيع وقتاً لا نملكه |
Ona biraz daha zaman vermeliyiz. Zaman sahip olmadığımız tek şey. | Open Subtitles | الوقتُ هو الوحيد الذي لا نملكه |
Özür dileriz. Bu bizde yok. | Open Subtitles | انا اسف لكننا لا نملكه |
Gerçek bir sıkışıklık yaşıyoruz, üstünde çalışıyoruz ama şu an o kadar çok vaktimiz yok. | Open Subtitles | - فهناك عجز بالغ هنا ، و نعمل على مُعالجتهِ ... ولكنّ ذلكَ سيستغرق وقت لا نملكه. |