ويكيبيديا

    "لا يترك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bırakmaz
        
    • bırakmıyor
        
    • kalmıyor
        
    • gitmiyorum
        
    • bırakmayan
        
    • izin vermez
        
    • bırakmıyordur
        
    • bırakmayacağım
        
    • terk etmiyorum
        
    • kalmaz
        
    Bu derece gelişmiş bir katil, bir tanığı... boş yere sağ bırakmaz. Open Subtitles القاتل الذي يقوم بجرائم متقنة مماثلة لا يترك شاهدة حية بدون سبب
    Seni bırakamadım anne. Küçük bir maceraperest, asla ardında birini bırakmaz. Open Subtitles لم أستطع ترككي يا أمي المغامر الصغير لا يترك أحداً خلفه
    Sistemli çalışıp delil bırakmıyor. Open Subtitles انه مستعد دائما لكى لا يترك اى دليل فى مكان الجريمه
    Hiç kılı olmadığı için mi arkada hiç kıl bırakmıyor yani? Open Subtitles ،فهو لا يترك وراءه أي شعر لأنه ليس به شعر
    Bir şirketi yönetmekten, gizli kapaklı şeyleri ortaya çıkarmaya pek vakit kalmıyor. Open Subtitles تبين ان تشغيل الشركة لا يترك الكثير من الوقت ل . . كما تعلمون، العمليات السرية
    ve siz ikini buraya gelip bunu konuşmadan gitmiyorum tamam mı gitmiyorum Open Subtitles وأنا لا يترك حتى كل واحد منكما نعود هنا ونحن نتحدث عن هذا. حسنا؟
    Bana öyle geliyor ki kalıntı bırakmayan arsenik şimdiye kadar keşfedilmiştir. Open Subtitles الأمر أتضح لي الآن ، يجب على الشخص أن يكتشف السم الذي لا يترك أثراً
    Ama gerçek bir Jaffa savaşçısı kederinin kararlarını gölgelemesine izin vermez. Open Subtitles لكن محارب الجافا الحقيقي لا يترك الحزن يؤثر على حكمة
    Umarım bindiği her arabada bir parçasını bırakmıyordur. Open Subtitles على أمل ان لا يترك اجزاء من نفسه فيكلسيارةيكونفيها .
    Senin yüzünden arkadaşlarımı bırakmayacağım! Open Subtitles أنا لا يترك قضية أصدقائي من أنت!
    Ben onu terk etmiyorum. Open Subtitles أنا لا يترك لها.
    Her nasılsa sevdiğiniz kişilere zarar vermekten başka seçenek bırakmaz. Open Subtitles حتى لا يترك خياراً آخر غير أن تجرح من تُحبهم
    Benim gibi siz de hiç pes etmeyen bir kişi olduğunuzu, teslim olmayı reddeceğinizi düşünseniz bile, hipotermi size fazla bir seçenek bırakmaz. TED بقدر ما تعتقد، أفعل أنا ذلك، بأنك ذلك الشخص الذي لا يستسلم. بأنك ستنزل متأرجحا انخفاض حرارتك لا يترك لك الخيار.
    Gidin. - İyi bir asker, arkasında adam bırakmaz. Open Subtitles فقط اذهب الجندى الجيد لا يترك أى رجل خلفه
    Hiç kılı olmadığı için mi arkada hiç kıl bırakmıyor yani? Open Subtitles ،فهو لا يترك وراءه أي شعر لأنه ليس به شعر
    Yani, lise diploması için bana zaman bırakmıyor. Open Subtitles لذا فإن هذا لا يترك لي وقتا كافياً لنيل الشهادة الثانوية
    Millet, takım elbiseli korkutucu bir adam çocuklarını rahat bırakmıyor diye öfkelendi mi? Open Subtitles قد فزع الناس بسبب رجل ذو حلة ومعتوه لا يترك أولادهم بحالهم؟
    Bir saatten biraz fazla ve beyler bize çokta fazla bir zaman kalmıyor. Open Subtitles أكثر من ساعة ونحن نمر بمشكلة ذلك لا يترك لنا متسعٌ من الوقت، يا رجال
    Altı erkeğe dört kadın olduğu düşünülürse, çok fazla seçeneğimiz kalmıyor. Open Subtitles الحساب على ست إناث و أربع ذكور لا يترك الكثير من الخيارات
    Bu ağacı kesmeyecegine söz vermeden burdan gitmiyorum. Open Subtitles أنا لا يترك حتى وعد لا لخفض هذه الشجرة.
    Aranızdaki bakışmayı gördüm. Kalıntı bırakmayan bir zehir var, değil mi? Open Subtitles لقد رأيت تلك النظرة المتبادلة بينكما يوجد نوع من السم لا يترك آثراً ، أليس كذلك ؟
    Asla yapmaz. Ayrıca, Tanrı bunun olmasına izin vermez. Open Subtitles ابدا لن تكون خارجا انها بجوار الرب والرب لا يترك هذا يحدث
    Umarım bindiği her arabada bir parçasını bırakmıyordur. Open Subtitles على أمل ان لا يترك اجزاء من نفسه فيكلسيارةيكونفيها .
    Seni bırakmayacağım. Open Subtitles أنا لا يترك لك.
    Seni terk etmiyorum. Open Subtitles أنا لا يترك لك.
    Bir penguen tüylü küçük vücuduyla kimseden geri kalmaz. Open Subtitles بطريق لا يترك أبدا صديق غامض وراءه؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد