ويكيبيديا

    "لا يتوجب عليكِ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • zorunda değilsin
        
    • gerek yok
        
    Bana bunu söylemek zorunda değilsin. Saat 1:30'dan beri uyanığım. Open Subtitles لا يتوجب عليكِ إخبــاري هذا أنــا مستيقظٌ منذ 1:
    Seni mutsuz ediyorsa, bunu yapmak zorunda değilsin. Open Subtitles لا يتوجب عليكِ مواصلة هذا العمل إن كان يجعلكِ تعيسة
    Ben ısmarlıyorum. Rüşvet vermek zorunda değilsin. Ne söyleyeceksen söyle. Open Subtitles لا يتوجب عليكِ أن ترشيني فقط قولي ما تودين
    Sen yıldızsın ama tüm dünyayı kurtarmana gerek yok. Open Subtitles أنتِ نجمة ولكن لا يتوجب عليكِ إنقاذ العالم بأكمله
    - O kızdan uzak dursan iyi olur. - Bizi düşünmene gerek yok Amma. Open Subtitles إبقَ بعيداً عن هذه الفتاة لا يتوجب عليكِ الإعتناء بنا إيما
    Harika olduğumu söylemene gerek yok. İnanılır olsun istiyorum. Open Subtitles لا يتوجب عليكِ القول أنني ممتاز، أريد ذلك أن يكون مصداقيّ.
    Hepsini almak zorunda değilsin. Open Subtitles شكراً لكِ. لا يتوجب عليكِ أن تحضرين كُل هذا.
    Bu iki yönlü hayatı artık yaşamak zorunda değilsin. Open Subtitles لا يتوجب عليكِ عيش تلك الحياة المُزدوجة لفترة أطول من ذلك
    - Buna yanıt vermek zorunda değilsin. Open Subtitles لا يتوجب عليكِ ان تجيبي هذا السؤال - انه جيد -
    Yani, hiçbir şey yapmak zorunda değilsin? Open Subtitles أقصد أنتِ لا يتوجب عليكِ فعل شيئاً
    Gitmek zorunda değilsin tatlım. Evet, gitmeliyim. Open Subtitles لا يتوجب عليكِ الذهاب يا عزيزي - بلى، يجب علي ذلك -
    - Herkes yazdan beri göğüslerinin büyüdüğünü biliyor. Ama bunu onlara göstermek zorunda değilsin. Open Subtitles - الجميع يعرف أن الكنزات العالية للصيف - لا يتوجب عليكِ أن تريهم شيئاً
    İstemiyorsan gelmek zorunda değilsin. Open Subtitles لا يتوجب عليكِ الحضور إن لم ترغبي بذلك
    Bunu yapmak zorunda değilsin. Open Subtitles لا يتوجب عليكِ خوض غمار هذا
    - Özür dilemen gerekmez, Alex, benim için endişelenme, çoğunlukla, gitmeyi yada yardım etmeyi düşünmene gerek yok. Open Subtitles لا يتوجب عليكِ القلق بشأني ، ولكن غالبًا لستِ بحاجة التفكير بالمُساعدة ، أو بدحر الأمر فلا تستطيعي بالطبع لا
    Öyle ortalıkta sergilemene gerek yok. Open Subtitles لا يتوجب عليكِ أن إظهار وعرض جثماني بشكلٍ دائم.
    Hiçbir şey başarmana gerek yok. Open Subtitles لا يتوجب عليكِ فِعلُ اي من هذا
    Bu saatte gelmene gerek yok. Open Subtitles لا يتوجب عليكِ الذهاب هذه المرة.
    Burada kalmana gerek yok. Open Subtitles لا يتوجب عليكِ البقاء
    gerek yok. Open Subtitles لا يتوجب عليكِ ذلك
    - Bunu yapmana gerek yok. Open Subtitles لا يتوجب عليكِ فعل ذلك.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد