Gerçek şu ki, bana güvenmiyorlar. | Open Subtitles | الحقيقه يا سيدى وانت ترى انهم لا يثقون بى |
Bu insanlar yastık altı yapıyor, çünkü bankalara güvenmiyorlar. | Open Subtitles | وهؤلاء الناس هم المكتنزون لأنهم لا يثقون في المصارف |
Sana güvenmiyorlar... Artık... | Open Subtitles | لقد أصبحوا لا يثقون بك كما كان فى السابق |
Çünkü şu an birçok insan bana güvenmiyor. Bir de ben ısmarlayayım mı? | Open Subtitles | السبب الان أنه الكثير من الناس لا يثقون بي أشتري لك أخر ؟ |
- Beyazlara asla güvenmezler. - Öyle mi? | Open Subtitles | ـ إنهم لا يثقون في البيض ، كما تعرف ـ حقاً ؟ |
Çinlilerin beyazlara ve polislere güvenmediklerini biliyorsun ve bana beyaz bir polis mi veriyorsun? | Open Subtitles | أنت تعرف أن الصينيين لا يثقون لا بالشرطة ولا بالبيض امنحني شرطي أبيض |
Bu adamlara nasıl bulaştın bilmiyorum, ama sana güvenmiyorlar. | Open Subtitles | لا أعرف من أين تعرف هؤلاء الأشخاص لكنهم لا يثقون بك. |
Sana güvenmiyorlar. İnsanların evini çalan ben değilim. | Open Subtitles | إنهم لا يثقون بك أنا لست أسرق بيوت ألناس |
Anlayabileceğiniz gibi ajan, otoritelere kolayca güvenmiyorlar. | Open Subtitles | كما اظن يمكنك ان تتفهم ايها العميل فانهم لا يثقون بالسلطات بسهولة |
Görünüşe göre en yakın müttefiklerine güvenmiyorlar. | Open Subtitles | على ما يبدو أنّهم لا يثقون بحليفنا الأكبر |
Bir hikaye oluşturabilmemiz için bize yeterli zaman verecek kadar güvenmiyorlar. | Open Subtitles | لا يثقون بنا لإعطائنا مزيد من الوقت لتأليف قصة |
Çünkü o serseriler bana güvenmiyorlar. - Ne dedin? | Open Subtitles | هؤلاء الأوغاد لا يثقون بي مع الأسلحة الحقيقية. |
Sana güvenmiyorlar onlara yalan söyleyemezsin | Open Subtitles | انهم لا يثقون لكم: لم يكن لديك لنكذب عليهم. |
Ve gördüm ki harika bir ürünleri olmasına rağmen, ona güvenmiyorlar. | Open Subtitles | -نعم . ورأيت أن لديهم منتج عظيم، لكنهم لا يثقون به. |
Tahminimce onlar da devlet içinde birçok kişiye güvenmiyorlar. | Open Subtitles | في اعتقادي انهم لا يثقون بالكثير من الناس أو في الحكومة |
Şaşırtıcı değil, teknolojiye güvenmiyorlar. | Open Subtitles | حسناً، لا تستغرب هذا، فهم لا يثقون في التكنولوجيا. |
Bize güvenmiyorlar ama paraya açlar, çünkü hepsi birer piç. | Open Subtitles | الآن هم لا يثقون بنا، ولكنهم يريدون المال، لاأنهم لقطاء جشعين. |
Buralarda insanlar birbirlerine pek güvenmiyorlar değil mi? | Open Subtitles | لذلك، والناس حقا لا يثقون بعضها البعض هنا، وأنها لا؟ |
10 Amerikalıdan yaklaşık 4'ü devletin yayınladığı ekonomik verilere güvenmiyor. | TED | والحقيقة ، أن حوالي 4 من 10 أمريكيين لا يثقون بالبيانات الاقتصادية التي تصدرها الحكومة. |
İnsanlar, bedava aldıkları bilgiye güvenmezler. | Open Subtitles | الناس لا يثقون بالمعلومات التي يحصلون عليها مجانا |
Size güvenmediklerini biliyorum. | Open Subtitles | اني أعلم انهم لا يثقون بك |