Ona karsi dirençli olmama gerek yok, adaletli olmam gerek. | Open Subtitles | لا يجب أن أكون قوياً معها يجب أن أكون عادلاً |
Sürekli yazan bir köşe yazarı olmama gerek yok. | Open Subtitles | لا يجب أن أكون كاتبً صحفياً يكتفى بالاقتباس فقط |
Kendimden başka hiç kimseden sorumlu olmamalıyım.... ...Çok haklısın Carmen. | Open Subtitles | لا يجب أن أكون مسؤولة عن أي شخص سواي أنت على حق كارمن |
Burada olmamalıyım. Kumar ile sorunum var. | Open Subtitles | لا يجب أن أكون هنا لدي مشكلة مع ألعاب الحظ |
Onun beğendiği gibi biri olmak zorunda değilim. Çünkü önemli olan yalnızca benimle sensin. | Open Subtitles | . أنا لا يجب أن أكون نفس نوعه . لأن الشئ المهم الوحيد فى تلك الأمور هو أنا و أنتى |
Görüyorsunuz ya, ne olmak istediğimi sordular sonra da ne olmamam gerektiğini söylediler. | TED | انظروا، طلبوا مني ما أريد أن أكون، ثم قالوا لي ما لا يجب أن أكون. |
Buradayım çünkü burada olmamam gerekiyordu. | Open Subtitles | أنا هنا لأنه لا يجب أن أكون هنا |
Baba olmamam gerektiğine dair milyonlarca farklı neden düşünmüştüm. | Open Subtitles | حسنا أنا فكرت بمليون سبب مختلف لماذا لا يجب أن أكون أب |
Güzel servisin kıymetini bilmem için sarhoş olmama gerek yok. | Open Subtitles | أنا لا يجب أن أكون ثملا لأقدر الخدمة الجيدة |
Bunlar için hukukçu olmama gerek yok. | Open Subtitles | لا يجب أن أكون محامياً لفعل ذلك. |
- Mantıklı olmama gerek yok! - Kesiliyorsun. | Open Subtitles | - أنا لا يجب أن أكون معقول الارسال مقطع |
- Mantıklı olmama gerek yok! - Kesiliyorsun. | Open Subtitles | - أنا لا يجب أن أكون معقول الارسال مقطع |
Tutuklama yapmak için sokaklarda olmama gerek yok, Jack. | Open Subtitles | لا يجب أن أكون بالميدان لأقبض على أحد، (جاك) |
Yani arkadaşım sünger banyosu için hazır. Ayrıca burada olmamalıyım. | Open Subtitles | و هذا يعني أن صديقي مستعد لحمام اللوفة و لا يجب أن أكون هنا |
Aslında burada olmamalıyım. Yapacak daha önemli işlerim var. | Open Subtitles | لا يجب أن أكون هنا ، لديّ أمور أخرى أقوم بها |
Burada olmamalıyım. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أكون هنا. لا يجب أن أكون هنا. |
Program yayınlandığı sürece de olmak zorunda değilim. | Open Subtitles | وطالما البرنامج يُبث، لا يجب أن أكون. |
Doğru olmak zorunda değilim, tamam mı? | Open Subtitles | لا يجب أن أكون محقة حسنا؟ |
Burada olmamam gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | . أحياناً . أعرف بأننى لا يجب أن أكون هنا |
Hamile kaldığımda bekar bir anne olmamam gerektiğini söylemişlerdi. | Open Subtitles | عندما كنت حامل أخبروني أنه لا يجب أن أكون أماً عازبة |
evde bile olmamam gerekiyordu. Bu Gilmore'ların birinci kuralıydı. | Open Subtitles | . لا يجب أن أكون هنا (القاعدة الأولى لكتاب المواعدة لـ (جيلمور |
İlk kadeh kaldıranın ben olmamam gerektiğine karar verdim anne. | Open Subtitles | -مرحباً فكرت يا أمي أنه لا يجب أن أكون من يقول النخب هذه المرة |