Özgür iradesi vardır. Hiçbir şey olmak zorunda değil. | Open Subtitles | إن له إرادةً حرّة لا يجب عليه أن يكونَ أيّ شيء |
Bana kız arkadaşıymışım gibi davranmak zorunda değil. | Open Subtitles | لا يجب عليه أن يعاملني كخليلة. |
Chuck Bart'ın oğlu. Anlamlı şeyler yapmak zorunda değil. | Open Subtitles | (تشاك) ابن (بارت) لا يجب عليه أن يكون عاقلاً اليوم |
Ölmek zorunda değil. | Open Subtitles | لا يجب عليه أن يموت |
Teslim olmak zorunda değil. Yarın öğleye kadar vakti var... | Open Subtitles | بأنه لا يجب عليه أن يستسلم |
O zaman konuşmak zorunda değil. | Open Subtitles | إذًا لا يجب عليه أن يتحدث |
-İşkence ederek,yapmak zorunda değil! | Open Subtitles | ولاكن لا يجب عليه أن يقوم بتعذيبي! |
Clay'e söyle, dövüşmek zorunda değil. | Open Subtitles | أخبري "كلاي" بأنه لا يجب عليه أن يقاتل. |