Ben de ona dedim ki: "Bilirsin, çocuklar sevmedikleri insanlardan bir şey öğrenmezler." | TED | قلت لها، "هل تعلمين، الطلاب لا يتعلمون من شخص لا يحبونه." |
Jürinin fikrini değiştirmek için tek yapmam gereken şey arılarla ilgili sevmedikleri şeyi göstermek. | Open Subtitles | لا تقلق سيد (غامبل), كل ما علي فعله لكي أقلب المحلفين أن اذكرهم بما لا يحبونه بخصوص النحل |
Jürinin fikrini değiştirmek için tek yapmam gereken şey arılarla ilgili sevmedikleri şeyi göstermek. | Open Subtitles | لا تقلق سيد (جامبل)، الشيء الوحيد الذي عليّ فعله لقلب هيئة المحلفين هذه... . هو تذكيرهم بما لا يحبونه في النحل |
Sizin okulunuza geldi, çocuklar onu sevmiyor. | Open Subtitles | إلتحق بمدرستك حيث الأطفال لا يحبونه |
Benim arkadaşlarım onu sevmiyor, seninkiler de. | Open Subtitles | . ان (ريتشي) شخصا سئ أصدقائي و أصدقائكم لا يحبونه |
Nasıl oluyor da bir kadın, insanların hoşuna gitmeyecek bir şey yapsa internetteki bu insanların kendilerini ifade etmek için kullanabildikleri tek yol tecavüzle tehdit etmek olabiliyor? | Open Subtitles | كيف يحدث ذلك كلما فعلت إمرأة شيئا لا يحبونه الشعب الطريقة الوحيدة لهؤلاء الرجال على الانترنت ليعرفون كيفية التعبير عن أنفسهم عن طريق التهديد بالاغتصاب |
Çok havalı giyinmiş. O jürinin hoşuna gitmeyecek. | Open Subtitles | صدق هذا ـ هيئة المحلفين لا يحبونه |
Biliyormusun içimden bir his onların senin hakkında bişeyleri gerçekten sevmediğini söylüyor. | Open Subtitles | أتعرف؟ بدأت أشعر أن بك شىء لا يحبونه |
Biliyormusun içimden bir his onların senin hakkında bişeyleri gerçekten sevmediğini söylüyor. | Open Subtitles | أتعرف؟ بدأت أشعر أن بك شىء لا يحبونه |
Seninle olduğu için insanlar onu sevmiyor. | Open Subtitles | والناس لا يحبونه, لأنه معك. |
Kendi çocukları bile onu sevmiyor. | Open Subtitles | أولاده لا يحبونه حتى لا |