Kan dolaşımına ihtiyaçları yok, İç organlarına dahi ihtiyaçları yok. | Open Subtitles | لا يحتاجون إلى مجرى دم لايحتاجوا لأعضائهم الداخلية |
Kuvvetli insanların kuvvetli adama ihtiyaçları yok. | Open Subtitles | الناس الأقوياء لا يحتاجون إلى رجل قوي |
Evet, konu Charlie olduğunda sebebe ihtiyaçları yok. | Open Subtitles | نعم، لا يحتاجون إلى سبب عندما يتعلق الأمر بـ"تشارلي" |
Kasayı açmak için matkaba ihtiyaçları yok. | Open Subtitles | إنهم لا يحتاجون إلى الحفر إلى الخزنة |
Bu adamların avukata falan ihtiyacı yok. Onlara bebek bakıcısı lazım. | Open Subtitles | أولئك الرجال لا يحتاجون إلى محامي إنهم يحتاجون إلى جليسة أطفال |
Onların çorbaya ihtiyacı yok. Onların ilaca ihtiyacı var, ve en iyi ilaç nedir? | Open Subtitles | . هم لا يحتاجون إلى الحساء . هم يحتاجون دواء |
Ekstra adama ihtiyaçları yok. | Open Subtitles | لا يحتاجون إلى عناصر إضافية |
Lobos'un hayatta olduğunu biliyordum. Birlikte yaşıyorduk, birlikte yatıyorduk. - Haritaya ihtiyaçları yok ya lan. | Open Subtitles | عرفت أن (لوبوز) حي، عشنا ونمنا معاً لا يحتاجون إلى خريطة لعينة |
Bana ihtiyaçları yok Bev. | Open Subtitles | إنهم لا يحتاجون إلى ما أفعله، يا (بيف). |
Fakirin paraya ihtiyacı yok ki... | Open Subtitles | الفقراء لا يحتاجون إلى المال |