ويكيبيديا

    "لا يخشى" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • korkmaz
        
    • korkmuyor
        
    • korkmayan
        
    • karşısında korkusuz
        
    Amerikan bozayısı korkusuzdur insandan, silahtan, ölümden korkmaz. Open Subtitles ولكنّ الدُّبّ الرّماديّ الأمريكي .. لا يخشى شيئاً لا الرِّجال ولا الأسلحة ولا الموت
    Yani adamımız görünmekten çekinmiyorsa kaçarken ortalığı karıştırmaktan da korkmaz. Open Subtitles مما يعني أن رجلنا لا يبالي إذا رآه أحد، فأنه لا يخشى القيام بفوضى عند هروبه.
    Kendi mezarını kazıp içine atlamaktan korkmuyor. Open Subtitles لا يخشى أن يحفر قبره بيده ومن ثم يقفز فيه
    En azından kirlenmekten korkmuyor. Open Subtitles انه معتاد على العمل القاسي في افضل الاحوال انه لا يخشى ان يتسخ من العمل
    Bu çocukların ihtiyacı olan şey, onlarla beraber olmaktan korkmayan, onlarla oynayabilen birileri. Open Subtitles هذا ما يحتاجه أولئك الأطفال رجل غريب لا يخشى التواجد معهم واللعب معهم
    Çünkü hayallerini ve korkularını paylaşmaktan korkmayan birileriyle vakit geçirmek güzel oluyor. Open Subtitles من الرائع قضاءُ الوقت مع شخصٍ لا يخشى مشاركةَ أحلامه و مخاوفه.
    Bu parazit, bir farenin beynine girip fareyi kediler karşısında korkusuz yapıyor. Open Subtitles هذه طفيلية تدخل إلى دماغ الفأر وتجعل الفأر لا يخشى القطط
    Yine de o kafasının estiği yöne gider çünkü kendi düşüncelerinden hiç korkmaz. Open Subtitles لكنه يتابع على أي حال ! لأنه لا يخشى مخيلته
    0 bir cin. Cinler korkmaz. Open Subtitles إنه العفريت العفريت لا يخشى الذرية
    Biri hariç kimseden korkmaz demiştin hatırlıyor musun? Open Subtitles أتذكّري كيف قُلت بأنّه لا يخشى أحد ما عدا... ؟
    Dickin donacak diye korkmaz mısın? Open Subtitles هل أنت لا يخشى ديك الخاص بك سوف تجمد؟
    Yaşayan kimse ölümden korkmaz. Open Subtitles لا رجل على قيد الحياة لا يخشى الموت.
    Çünkü Kriptonlu o kadar güçlü ki kimseden korkmuyor. Open Subtitles لأن kryptonian قوية جدا، ، وهو لا يخشى anyone--
    Şimdi biliyoruz ki, her kimse öldürmekten korkmuyor. Open Subtitles حسنا ... نحن نعلم الآن أيا يكون من يقوم بأحتجازهم هو لا يخشى أن يقوم بالقتل
    Darkh, Machin'den korkmuyor. Sadece, planında yeni bir aşamaya geçti. Open Subtitles لكن (دارك) لا يخشى (ميتشين)، إنّما ارتقت خطّته لأفق جديد.
    Ama Wayne Gale, 48 kişinin neden öldüğünü öğrenmek için onunla teke tek görüşmekten korkmuyor. Open Subtitles لكن (واين غايل ) لا يخشى مقابلته وجهاً لوجه لمعرفة سبب قتله لثمان وأربعون شخصاً
    Hiçkimseden korkmuyor. Open Subtitles إنه لا يخشى أحداً
    Ah, onları kim anlayabilir, yırtmaktan korkmayan, yalnızca gezen ve sonra rüzgâra dönüşen bir kadının bu dönemeçli Nijer nehrini. TED من يستطيع فهمها؟ تلك المرأة الشبيهة بنهر نيجيري ملتو لا يخشى الانسحاب للتّرحال والتحول إلى ريح.
    Gazetelerde, hiçbir yere girmekten korkmayan... çetin polis diye hakkında yazılanları okumak hoşuna gidiyor. Open Subtitles ربما تود ان تقرأ اخبارك فى الصحف كشرطى قاسى لا يخشى الملامة
    Hislerini göstermekten korkmayan ya da omzunda ağlayabilen. Open Subtitles الذي لا يخشى إظهار عواطفه والبكاء على كتفك
    Bu parazit, bir farenin beynine girip fareyi kediler karşısında korkusuz yapıyor. Open Subtitles هذه طفيلية تدخل إلى دماغ الفأر وتجعل الفأر لا يخشى القطط

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد