ويكيبيديا

    "لا يرحم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • acımasız
        
    • acımasızdır
        
    • merhametsiz
        
    Bu esnada bazı genç subaylar generalin çok acımasız olduğunu düşündü. Open Subtitles وفي ذات الوقت بعض من ضباطنا ظنوا بأن الجنرال لا يرحم
    Burası dünyanın en ölümcül yaratıklarıyla dolu acımasız bir mekân. Open Subtitles إنه مكان لا يرحم مليء بأكثر المخلوقات المميتة على الأرض
    Mezunlar diplomalarını almak için uzun, zor ve acımasız bir süreçten geçer. TED المتخرجين يتم تصفيتهم خلال ممر طول ضيق لا يرحم إلى الترخيص.
    - Ama iş konusunda çok acımasızdır. Open Subtitles ولكن في مجال الأعمال التجارية، لا يرحم جدا.
    Üstün zekaya sahip ve oldukça uyarlanabilir. Ayrıca merhametsiz katillerdir. Open Subtitles ذكي للغاية وقادر على التكيف وقاتل لا يرحم
    Bu kadar güzel, bu kadar genç birinin acımasız Hakan'la neden evlenmek isteyeceğini çok merak ediyorum. Open Subtitles أنا متشوق لمعرفة لماذا امرأة جميلة وشابة مثلك تتزوج من الخان الذى لا يرحم
    Bu acımasız dünyada yaşayabilmek için acımasız olmalı. Open Subtitles لا أعتقد كثيرا. هذا هو عالم لا يرحم، واحد يجب أن يكون لا يرحم للتعامل معها.
    O zamanlar, kendimi asil ama acımasız bir efendiye köle ettiğimin farkında değildim. " Open Subtitles ولم أكن أعرف وقتها أننى ربطت نفسى برباط سيستمر العمر كله مع سيد نبيل ولكنه لا يرحم
    İspanya, acımasız bir düşmanın kaprisleriyle boğuşuyor ve bu masallarla, siz de bizimle alay mı ediyorsunuz? Open Subtitles اسبانيا خاصعة لعدو لا يرحم و انت تسخر منا بالحكايات الوثنية؟
    Kendi patilerinizi göremediğiniz karanlığın acımasız kalbindeydim. Open Subtitles بداخل قلب الظلام الذى لا يرحم حيث لا يمكنك رؤية مخالب ارجلك
    Sadece acımasız editör kalemiyle değil çılgın yayıncılara karşı duruşuyla da ünlü bir adam. Open Subtitles هذا الرجل الذي لا يتميّز وحسب بقلمِ المعدّ الذي لا يرحم بل أيضاً باهتمامهِ الشديد بالمرضى من الكتّابِ المجانين
    Bir suçludan daha acımasız tek kişi kendini kurtarmaya çalışan bir politikacıdır. Open Subtitles أنّ الشيء الوحيد ، أكثر من مجرم لا يرحم سياسي يحاول إنقاذ نفسه
    ...yakışıklı ama acımasız bir general boynuna kılıç doğrultmuşken Yemen ulusal marşını söylemektir, Open Subtitles هي غناء النشيد الوطني اليمني بينما هناك رجل وسيم ولكن لا يرحم يوجه سيف لرقبتي
    Ateşten lavlardan oluşan acımasız seller Batı Avrupa'dan daha büyük bir alanı içine çekti. Open Subtitles فيضان لا يرحم من الحمم الملتهبة غمرت مساحة أكبر من غرب أوروبا.
    Sen prense saldırarak Allah'ın kendisine saldırdın ve O'nun gazabı acımasız olacak. Open Subtitles من خلال مهاجمة الأمير كانك هاجمت الله نفسه وغضبه عضيم هو لا يرحم
    Cani ve acıması olmayan bir tanrının yarattığı acımasız ve cani dünyayı. Open Subtitles قصة الآلهة القساة و بدون رحمة التي تصممت في عالم قاسي و لا يرحم
    Bir kutu kibrit ile birlikte kullandığında, dehşet verici, acımasız bir yangın çıkarabiliyordu. Open Subtitles بالخصوص عندما تستعملة مع علبة كبريت ...انُ يمكن ان يشعل حريق لا يرحم
    Müthiş Batının Haydutu, adamları çıplak elleriyle öldüren, acımasız kanun kaçağı. Open Subtitles المجرم الغربي الشرير الخارج عن القانون لا يرحم الذي يمكنه أن يقتل الرجال بيديه العاريتين.
    Emlak işi acımasızdır. Open Subtitles تعلم أن مجال العقارات لا يرحم.
    Castillo acımasızdır. Open Subtitles كستيللو لا يرحم
    Çöl acımasızdır. Open Subtitles الصحراء لا يرحم.
    Ancak böyle kaçamak buluşabiliyoruz. . Mr. Johnson çok merhametsiz. Open Subtitles لا يمكننا أن نتقابل إلا بذريعة فالسيد (جونسون) لا يرحم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد