"لا يريد التحدث" - ترجمة من عربي إلى تركي

• konuşmak istemiyor
• konuşmak istemiyordur
• konuşmuyor
• konuşmak istemez

konuşmak istemiyor. Onu dışarı çıkarın ve vurun.
إنه لا يريد التحدث خذه للخارج و أطلق عليه النار

Fakat görüştüğüm hiç kimse konuşmak istemiyor.
لكن أي شخص أتواصل معه لا يريد التحدث عن هذا

Ama bazıları sadece konuşmak istemiyor.
لكن البعض لا يريد .التحدث فحسب

Belki ilişkileri bitmiştir ve konuşmak istemiyordur.
إنه لا يريد التحدث بشأن كاتي رحباً

Belki kaçıranla bizim önümüzde konuşmak istemiyordur.
ربما لا يريد التحدث إلى الخاطف أمامنا.

Üç gündür böyle. Ne oldu bilmiyorum, benimle konuşmuyor.
إنه هكذا منذ 3 أيام لا أعرف ما خطبه ,إنه لا يريد التحدث معي

Benim yanımda bu konuyu konuşmak istemez.
-أين "سكوتي" ؟ لا يريد التحدث بالأمر أمامي

O diyeceğini dedi; seninle konuşmak istemiyor.
لقد أوضح لتوه أنه لا يريد التحدث معك

- Seninle konuşmak istemiyor.
شيئاَ قلته منذ زمن لا يريد التحدث إليك

Sizinle konuşmak istemiyor.
حسناً, أنه لا يريد التحدث معكى

Evet, biliyorum. Ama bizimle konuşmak istemiyor.
نعم اعرف لكنه لا يريد التحدث الينا

Efendim hiç konuşmak istemiyor.
سيدي انه لا يريد التحدث الى أحد

Benimle bir daha konuşmak istemiyor.
انه لا يريد التحدث معي مرة أخرى.

Bakın, kocam sizinle konuşmak istemiyor.
إسمع، زوجي لا يريد التحدث معك

Seninle konuşmak istemiyor.
انه حقا لا يريد التحدث معكَ

Sanırım şu anda konuşmak istemiyor.
أظن أنه لا يريد التحدث الآن

- Belki onun hakkında konuşmak istemiyordur.
- ربما هو لا يريد التحدث عن الأمر

Belki de konuşmak istemiyordur.
ربما هوَ لا يريد التحدث فقط

Laurel, eminim Oliver şu anda iş hakkında konuşmak istemiyordur.
(لورل)، إنّي أكيد أنّ (أوليفر) لا يريد التحدث عن العمل الآن

Şimdi benimle konuşmuyor bile. Bu sabah onu gördüğümde panikle ay yürüyüşü yaparak uzaklaştı.
و الأن لا يريد التحدث الى حتى، لأننى رأيته هذا الصباح و لقد فزع و رقص مبتعدا عنى

Çünkü kardeşim benimle konuşmuyor karım beni aldattı, gidecek hiç bir yerim yok ve yüzüme kocaman bir dava çarpmak üzere.
لأن أخي لا يريد التحدث معي و زوجتي قد خانتني و ليس لدي مكان اذهب اليه و انا على وشك ان أخذ صفعة دعوى قضائية كبيرة

Bunun hakkında konuşmak istemez.
فهو لا يريد التحدث بشأن هذا الأمر

Matrakbot'la kim konuşmak istemez ki?
-عفواً، نريد التحدث مع (فانيبوت ) -ومن لا يريد التحدث معه؟