ويكيبيديا

    "لا يساوي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • değmez
        
    • değeri yok
        
    • etmez
        
    Bir Apaçi. Buna değmez. Bu silahları temizleyip kullanmaya hazır hale getirin. Open Subtitles أباتشي واحد , لا يساوي إحصلوا على هذه الاسلحة , أنها نضيفة وجاهزة للأستعمال
    Peşinden koştuğunuz rahibe değmez. Open Subtitles ذلك الكاهن الذي تلهثين خلفه لا يساوي الكثير
    - Çavuş, sen yalnış anlamışsın. - Kes şunu. O'na değmez. Open Subtitles سيدي , انت خاطئ- توقف , هو لا يساوي كل هذا-
    Bedenimin hiçbir değeri yok. Onunla ne istersen yapabilirsin. Open Subtitles جسمي لا يساوي شيء يمكنك أن تفعل ما تحب معه
    Hiç bir şey. Başarının kendisinden başka değeri yok. Open Subtitles لا شئ ، لا يساوي النجاح شيئاً سوى النجاح ذاته
    Benimki $4 milyonun üzerinde para ediyor. Seninki dört etmez. Open Subtitles هذا يساوي 4 ملايين دولار محلك لا يساوي الا أربعه
    Güvenilmeyecek bir adamın kalması için uğraşmaya değmez. Open Subtitles اي رجل لا يمكن الاعتماد عليه بشكل ثابت لا يساوي مشكلة تحيط بك
    Bence tanrı varsa bile onun için ibadet etmeye değmez. Open Subtitles في رأيي، إذا كان الله هناك ، فاني متأكد ان الجحيم لا يساوي الصلاة.
    Hope elmasını orada bırakmış olsaydım bile biliyorsun ki bu ona değmez. Open Subtitles حتى إذا تركت ماس الأمل هناك، فهو لا يساوي شيء
    Buna değmez. Sizi fasulyeciler. Open Subtitles أهدأ،يا رجل إسمح له بالذهاب انه لا يساوي شيئا
    Demek istediğim, güzel bir tekne, ama dördümüzden birini tekne bakımhanesinde havaya uçurmaya değmez. Open Subtitles أعني، إنه مركب لطيف، لكنه لا يساوي شيئاً قتل أربعة منا وتفجير أرضية القارب
    Beni hamileymiş numarası yapmama itecek kadar çaresiz hissettiren hiç bir adam, uğruna mücadele etmeye değmez. Open Subtitles أي رجل جعلني مستميته بشده لإختلاق الحمل لا يساوي الكفاح من أجله
    Temin ederim ev yapımı ampul üretmek yeni bir elektrik şalteri almaya değmez. Open Subtitles أضمن لك أن ذلك يجعل المصباح منزلي الصنع لا يساوي ثمن لوحة إلكترونية جديدة
    Bence bok kadar değeri yok ya. Open Subtitles -حسناً أريده حياً.. إنها لا يساوي شيئاً بالنسبة لي وهو ميت..
    Umurumda değil. Sadece bir takı. Hiçbir değeri yok. Open Subtitles لا أهتم بذلك ، إنه مقلد لا يساوي شيئاً
    O anlaşmanın yazıldığı papirüs kadar değeri yok. Open Subtitles إنه لا يساوي ورق البردي المكتوب عليه.
    Bunların burada değeri yok. Open Subtitles ذلك لا يساوي أي شئ هنا
    Ve senin Japonlarla imzaladığını bu sözleşmenin Tina olmadan hiç bir değeri yok. Open Subtitles و ذلك العقد الذي وقعتهُ مع اليابانيين (لا يساوي شيئاً بدون (تينا
    Ve bir fincan kahve bu çılgın dünyada bir fasulye yığını etmez. TED وفنجان واحد من القهوة لا يساوي جبلاً من حبات القهوة في هذا العالم المجنون.
    Bir altı-patlar buralarda 25 dolardan fazla etmez. Open Subtitles مسدس بستة طلقات لا يساوي أكثر من 25 دولارا في هذه الأنحاء
    İki artı iki her zaman dört etmez. Open Subtitles ناتج اثنين واثنين لا يساوي أربعة دائماً.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد