| Bana kendini iyi hissetmediğini söylemişti. | Open Subtitles | أخبروني أن لا يشعر بخير |
| Sana kendini iyi hissetmediğini söyledi. | Open Subtitles | قال انه لا يشعر بخير كت |
| İyi hissetmediğini söyledi uçuşun iptali için Görevli Filo Subayını arayacaktı. | Open Subtitles | قاله إنه لا يشعر بخير و أراد أن يتصل بنائب السرية ليقوموا بإلغاء المهمة |
| O yalnız kalmak istemiyor, iyi hissetmediğini söylüyor. | Open Subtitles | إنه لا يريد أن يكون بمفرده. يقول أنه لا يشعر بخير. |
| kendini iyi hissetmiyor gibi görünüyor. | Open Subtitles | إنه لا يشعر بخير |
| Patron kendini iyi hissetmiyor, gecikecek. | Open Subtitles | الزعيم لا يشعر بخير. سيتأخر. |
| - Katılırdım, ama Fluffles kendini iyi hissetmiyor. | Open Subtitles | - يمكنني , لكن فلوفلس لا يشعر بخير . |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 