Demek oluyor ki kendisinin bilmediği ya da düşünmediği bir şeyi yazamaz. | Open Subtitles | بمعنًى آخر ، إن كتبتَ شرطاً مستحيلاً أو معلومةً أو صورة . لا يعلمها ، فلا يمكن أن يقومَ بها |
Burada kimsenin hakkımda bilmediği şeylerin listesi var. | Open Subtitles | هذه قائمة من الأشياء التي لا يعلمها أحدٌ عني |
Sende de eminim kimsenin bilmediği şeyler vardır. | Open Subtitles | ومثلك تماماً ، لابد أن هناك أموراً لا يعلمها أي أحد |
Yani Allah bilir ne zamandır buradasınız ve size inanmadılar bile, öyle mi? | Open Subtitles | إذن فقد كنت تخوض في هذا الأمر لمدة لا يعلمها إلا الله ولا يصدقوك حتى؟ |
Yani, Tanrı bilir ne kadar zamandır ev yemeği yemiyorum. | Open Subtitles | أنا لم آكل وجبة منزلية منذ مدة لا يعلمها إلا الله |
Saçmalık. Glendon Hill'de ortak olmanın nedeni hiç kimsenin bilmediği şeyleri bilmendir. | Open Subtitles | السبب لكونك شريك في غليندون هيل هو معرفتك لأمور لا يعلمها أحد غيرك. |
Hakkımda kimsenin bilmediği şeyler. Biliyorum. | Open Subtitles | ... أخبركِ بكل شيء أشياء لا يعلمها أحدٌ عني |
Başkalarının bilmediği sırları bilmek. | Open Subtitles | معرفة أسرار لا يعلمها الآخرون |
Sekiz yüzyıl önce, hakim sınıftan vampirlerle, Lycanlılar olarak bilinen isyancı kurtadam lejyonu arasında insanların bilmediği bir kan davası sürüyordu. | Open Subtitles | قبل ثمانية قرون، وفي أحداث لا يعلمها الانسان ...كان هناك حرب بين مصاصي الدماء و مجموعة متمردة من المذؤوبين يعرفون (بـ (لايكنز |
5,000 özel adamlarının hepsi ile bağlantının kopması Tanrı bilir ne kadar sürer, bunu müşterilerine nasıl açıklayacaksın? | Open Subtitles | وعندما تفقد الإتصال مع جميع رجالك الخمسة ألاف في الخارج لفترة لا يعلمها سوى الرب، -كيف ستجري الأمور مع زبائنك؟ |