Lütfen evinde gibi davran. Burada olduğunu kimse bilmiyor. | Open Subtitles | اعتبري نفسك بمنزلك نامي جيداً، لا يعلم أحد بوجودك هنا |
Bu saklı 36 kişinin kim olduğunu hiç kimse bilmiyor. | Open Subtitles | هؤلاء الـ36 المختفون لا يعلم أحد أماكنهم |
İlk randevularda kötüyüm sadece. İkincilerde harikayımdır ama kimse bilmiyor. | Open Subtitles | أنا فقط سيئة في الموعد الأول ولكننى عظيمة في الموعد الثانى ولكن لا يعلم أحد. |
Şimdi sarı maddenin kimin eline geçeceğini kimse bilemez. | Open Subtitles | الآن لا يعلم أحد بيد من سيقع العنصر الأصفر. |
Bir, iki, yüz... kimse bilemez. | Open Subtitles | واحد، إثنان، مائة، لا يعلم أحد |
Anlayacağınız Kimsenin bilmediği bir ağacın altında kestirmek için dışarı çıktı. | Open Subtitles | من رفيق موعده لذلك ذهب خارجاً ليأخذ قيلولة تحت تلك الشجرة التي لا يعلم أحد أين هي بالتحديد |
Sürekli farklı acil servislere götürüyorsun onu, kimse bilmiyor. | Open Subtitles | أنت أخذتيه إلى عيادات طوارئ مختلفة لكي لا يعلم أحد |
Üstüne üstlük, neye benzediğini hiç kimse bilmiyor. | Open Subtitles | وفوق كل هذا... لا يعلم أحد تحديداً كيف شكله، فهو لا يظهر وجهه أبدأً للعلن. |
Ne kadar olduğunu kimse bilmiyor uğraştığımız bu şey çok eski. | Open Subtitles | كل شيء بدأ منذ قرون لا يعلم أحد كم بالضبط، ولكنالأحداثالتينحن بها الآن... قديمة |
Bunu kimse bilmiyor ama sanırım arkadaştan da öte olmak istiyordu. | Open Subtitles | ...لا يعلم أحد بهذا، لكن أظن أنه أراد أن نكون أكثر من أصدقاء |
Yok oluyor. Nereye, niye gittiğini kimse bilmiyor. | Open Subtitles | لا يعلم أحد أين و لماذا |
Nerede olduğunu kimse bilmiyor. | Open Subtitles | لا يعلم أحد أين هي |
Üzülme. kimse bilmiyor burada olduğumuzu. | Open Subtitles | لا بأس، لا يعلم أحد أنك هنا |
Helen teyzenin cenazesinde bununla ne yapacağımı kimse bilemez ki çünkü cenazeye gitmiyoruz. | Open Subtitles | وبالنسبة للأمر المتعلّق بالعمّة (هيلين)، لا يعلم أحد ماذا كنت لأفعل لأنّنا لسنا ذاهبين في الأساس. |
Ne kadara mal olacağını kimse bilemez. | Open Subtitles | لا يعلم أحد كم سيكلف. |
Bunu senden daha iyi kimse bilemez. | Open Subtitles | لا يعلم أحد بذلك أكثر منك |
Kimsenin bilmediği bir üssün kıymetini bilecek kadar uzun süredir kaçıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت هارباً مما يجعلني أقدر شأن قاعدة سرية لا يعلم أحد بشأنها |
Kimsenin bilmediği gizli tesislerdeler. | Open Subtitles | إنهم في المنشىآت السرية التي لا يعلم أحد بشأنها |
Yani, Kimsenin bilmediği o gizli kargolar dışında hiç kimse ya da hiçbir şey kurtarılamadı mı? | Open Subtitles | إذاً لم ينجو أحد و لم يتم إستعادة .. أي شيء .. بإستثناء المواد الحساسة التي لا يعلم أحد انها على متن الطائرة ؟ |