Baban senin hayatta olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | أبوكِ لا يعلم أنكِ على قيد الحياة |
Arasan iyi olur. Çünkü Orcas'da olduğunu bilmiyor sanırım. | Open Subtitles | لذا ربما ينبغي لكِ أن تتصلي به لأنه لا يعلم أنكِ في جزيرة "أوركاس" |
Yaptığın şeyi telâfi edemezsin. Michael hamile olduğunu bilmiyor, değil mi? | Open Subtitles | ـ لا يمكنكِ تبرير ما فعلتيه ـ (مايكل) لا يعلم أنكِ حامل ، صحيح؟ |
Channing burada olduğunu bilmiyor, değil mi? | Open Subtitles | شاينينغ) لا يعلم أنكِ) هنا أليس كذلك ؟ |
Yani, Channing senin burada olduğunu bilmiyor? | Open Subtitles | إذن, (شاينينغ) لا يعلم أنكِ هنا |