| Yatkın, ama bunu aşmak için gündeme olamaz anlamına gelmez. | Open Subtitles | مستعد، ولكن هذا لا يعني أنه لا يمكن التغلب عليها |
| Dosya yoktu. Cep telefonunun hafızası boştu ama dosya saklanmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | ذاكرة الهاتف فارغة، لكن هذا لا يعني أنه لا يوجد مجلّد مخفي. |
| Sırf sık sık gelmiyor olması seni sevmediğini anlamına gelmez. | Open Subtitles | ليس لأنه لا يتحدث منفترةلأخرى.. لا يعني أنه لا يحبُك. |
| Bu, doğru insanı bulursa değişemeyeceği anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | ذاك لا يعني أنه لا يمكنه التغير إذا أتاه الشخص المناسب |
| Evet, ama bu hiç çalarken seni dinlemeyeceğim anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | لكن ذلك لا يعني أنه لا يمكنني أن اسمع عزفكِ ابداً |
| Silahsız olması buna niyeti olmadığını göstermez. | Open Subtitles | فقط لأنه لم يحضر السلاح لا يعني أنه لا يحمل النية |
| Cadı bana olduğu Çünkü No çok hala senin için yer yok anlamına gelmez. | Open Subtitles | لا ، فقط لأن الساحرة بداخلي لا يعني أنه لا توجد لك غرفة من أجلك أيضاً |
| - Sen öldü. - Lt l anlamına gelmez bir hayat olamaz. | Open Subtitles | أنت ميتة هذا لا يعني أنه لا يمكنني أن أعيش حياتي |
| Uykuda olması hiç magma akmayabileceği anlamına gelmez. | Open Subtitles | فقط لأنه خامل لا يعني أنه لا يمكن أن يكون هناك حمم بركانية ذائبة تتدفّق. |
| Onu alamazsın. Daha önce polise gitmemem şimdi gidemeyeceğim anlamına gelmez. | Open Subtitles | فقط لأنني لم أذهب للشرطة من قبل لا يعني أنه لا يمكنني الذهاب الآن |
| Sevkıyatçı olmam polislik görevi yapamam anlamına gelmez. | Open Subtitles | كوني ضابطة إرسال لا يعني أنه لا يمكنني القيام بأعمال الشرطة |
| Bir kişinin destekçi olması hiçbir katkı yapmayacağı anlamına gelmez. | Open Subtitles | كون الشخص تابعاً لا يعني أنه لا يمكنه المساهمة |
| Ancak bu, gezegende hiçbir şekilde su olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | مع ذلك فهذا لا يعني أنه لا يوجد ماء على الكوكب إطلاقا |
| Yaşımın biraz ileri olması başımın çaresine bakamayacağım anlamına gelmez. | Open Subtitles | لا يعني أنه لا يمكنني الإهتمام بنفسي أعرف |
| Bu tekrar deneyemeyeceğimiz anlamına gelmez. | Open Subtitles | ذلك لا يعني أنه لا يمكننا المحاولة ثانيةً. |
| Ama bu tekrar deneyemeyeceğimiz anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | لكن ذلك لا يعني أنه لا يمكننا المحاولة مجدداً؟ |
| Zaten öyleler. Bu mutlu olmayacağın anlamına gelmiyor ki. | Open Subtitles | لأنهم كذلك، هذا لا يعني أنه لا يمكنك أن تكون سعيداً |
| Ama bu ona bakamayacağı anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | ولكن هذا لا يعني أنه لا يمكنه أن يعتني بها |
| Bu korkunç bir şeye dönüşemeyeceği anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | هذا لا يعني أنه لا يمكن تحويره إلى شيئ فظيع أو كابوس مريع |
| Bu bir planı olmadığını göstermez, öyle değil mi? | Open Subtitles | هذا لا يعني أنه لا يستطيع التفكير، أليس كذلك؟ |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 