Yani, benim işletme derecem var ve ben bile iyi bir şey bulamıyorum. | Open Subtitles | أقصد, أنالديّشهادةفيالأعمال, و لا يمكنني ايجاد شئ جيد |
Yine de ilişkimizi tam olarak tanımlayacak bir kelime bulamıyorum. | Open Subtitles | ومع هذا لا يمكنني ايجاد الكلمة التي تعرف علاقتنا بالضبط! |
- Zaman yolculuğu cihazını bulamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني ايجاد جهاز السفر عبر الزمن |
Anahtarı hiçbir yerde bulamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني ايجاد مفتاح في أي مكان. |
Çıkış yolu bulamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني ايجاد مخرج |
- Joanie'yi bulamıyorum. Evde değil. | Open Subtitles | (لا يمكنني ايجاد (جوني هي ليست في المنزل |
Bacakları bulamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني ايجاد الساقين |
Senin faktörü bulamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني ايجاد دواءك |
- Keanu'yu bulamıyorum! - Keanu! | Open Subtitles | (لا يمكنني ايجاد (كيانو - (كيانو) , (كيانو) - |
Tuşunu bulamıyorum bir türlü. | Open Subtitles | لا يمكنني ايجاد الزر! |
Jimmy, Megan Thomas onunla yattığını dergide yazdığın için seni dava ettiğinden beri dergi işi bulamıyorum. | Open Subtitles | جيمي لا يمكنني ايجاد من يجري مقابلة معك في المجلات بعد ان قاضتك (مايكن توماس) في المحكمة لانك كتبت عن العلاقة الجنسية معها |
Bacakları bulamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني ايجاد... . الساقين. |