Bana tam olarak neler yaşadığını anlatmazsan sana yardım edemem. | Open Subtitles | لا يمكنني مساعدتك ما لم تخبريني تماماً ماذا حدث هناك |
Benim olduğum yerde hiç acı yoktu. Ama geri kalanında sana yardım edemem. | Open Subtitles | أين كنت، لم يكن هناك أيّ ألم، لكن البقية، لا يمكنني مساعدتك فيها. |
Dinle... ne olduğunu anlatmazsan yardım edemem. | Open Subtitles | انصت إلي لا يمكنني مساعدتك حتى تخبرني ما المشكلة |
Teknik olarak sonuncusuyla ilgili size yardımcı olamam çünkü öyle bir doktor değilim. Ama sizi, yardım edebilecek birine yönlendirebilirim. | TED | تقنياً، لا يمكنني مساعدتك بالأخيرة لأنني لست من ذلك النوع من الأطباء، ولكن يمكنني أن أرشدك باتجاه شخص يمكنه مساعدتك. |
Sana o konuda yardımcı olamam dostum, neredeyse gece olacak. | Open Subtitles | لا يمكنني مساعدتك بهذا، يا صاح. فلقد بدأ يحلُّ الظلام |
Sana yardımcı olamayacağım. Üzgünüm. | Open Subtitles | لا يمكنني مساعدتك آسف |
Geleceğin henüz belirlenmediği söylemek dışında yakında karşılaşman gereken şey için sana yardım edemem. | Open Subtitles | لا يمكنني مساعدتك في ما ستواجهينه قريباً'' ''ولا يسعني إلاّ أن اقول، إن المستقبل لم يكتب |
Bana söylemezsen sana yardım edemem. | Open Subtitles | ماذا ؟ ما الأمر لا يمكنني مساعدتك بدون أن تخبرني |
Bu senin son şansın. Kapıdan dışarı çıktıktan sonra, sana yardım edemem. | Open Subtitles | هذه آخر فرصة لكِ، بعدما أخرج من هذا الباب بالضبط، لا يمكنني مساعدتك |
Bu senin son şansın. Kapıdan dışarı çıktıktan sonra, sana yardım edemem. | Open Subtitles | هذه آخر فرصة لكِ، بعدما أخرج من هذا الباب بالضبط، لا يمكنني مساعدتك |
Bu son şansın. O kapıdan çıktıktan sonra sana yardım edemem. | Open Subtitles | هذه آخر فرصة لكِ، بعدما أخرج من هذا الباب بالضبط، لا يمكنني مساعدتك |
Bu son şansın. O kapıdan çıktıktan sonra sana yardım edemem. | Open Subtitles | هذه آخر فرصة لكِ، بعدما أخرج من هذا الباب بالضبط، لا يمكنني مساعدتك |
Bayan, gidin. Size yardım edemem. Anlamıyor musunuz? | Open Subtitles | ارحلي يا سيدة، لا يمكنني مساعدتك ألا تفهمي ذلك؟ |
Bayan, gidin. Size yardım edemem. Anlamıyor musunuz? | Open Subtitles | ارحلي يا سيدة، لا يمكنني مساعدتك ألا تفهمي ذلك؟ |
Sana bu konuda yardımcı olamam. Bence olabilirsin. | Open Subtitles | لا يمكنني مساعدتك في هذا يا زعيم بل يمكنك |
Bana bilgi vermezsen sana yardımcı olamam. | Open Subtitles | لا يمكنني مساعدتك كثيراً لو لم تعطني أي معلومات |
yardımcı olamam. | Open Subtitles | لا يمكنني مساعدتك فحسب ماذا لو توسلت إليك؟ |
Her seansta yalan söylersen sana yardımcı olamam. | Open Subtitles | لا يمكنني مساعدتك إن كنت تكذبين في كل جلسة |
Bill Nye ile görüşme amacın varsa yardımcı olamam. | Open Subtitles | اذا اردت الأتصال مع بيل ناي لا يمكنني مساعدتك |
yardımcı olamayacağım. | Open Subtitles | لا يمكنني مساعدتك |
Sana yardımcı olamayacağım. | Open Subtitles | لا يمكنني مساعدتك. |