Çünkü uyuşturucu bedeninin içindeyken köpekler kokuyu alamıyor. | Open Subtitles | لأن الكلاب لا يمكنها أن تشم المخدرات عندما تكون في داخلك |
Nefes alamıyor. Ciğerine baskı yapmalısın. | Open Subtitles | هي لا يمكنها أن تتنفس، عليك أن تضغط الرئة |
Nefes alamıyor ve sinir krizi geçiriyor. | Open Subtitles | لا يمكنها أن تتنفس، وهي مهتاجة جداً |
- Kızı vurdu, kızı vurdu! - Hareket edemiyor bayım. Yardıma ihtiyacı var. | Open Subtitles | لقد أطلق النار عليها لا يمكنها أن تتحرك إصابتها بليغة |
Çalıştığınız şirket, kredinizi geri ödeyeceğinizi taahhüt edemiyor. | Open Subtitles | فالشركة التي تعمل بها لا يمكنها أن تضمن أنك ستعيد القرض |
Nefes alamıyor! | Open Subtitles | لا يمكنها أن تتنفس |
Hayatının geri kalanını onunla geçirdiğini hayal edemiyor. | Open Subtitles | لا يمكنها أن تتخيل أن تقضي بقية .حياتها برفقته |
Kendine geldi, ama hareket edemiyor. | Open Subtitles | استعادت وعيها , لكن لا يمكنها أن تتحرك |
Ama sanırım kendi kendine park edemiyor. | Open Subtitles | حسناً، أظن لا يمكنها أن تركن نفسها. |
Rahat edemiyor. | Open Subtitles | لا يمكنها أن ترتاح |
Stamper'ın arabasına bindiğini inkar edemiyor. Onu gördün. | Open Subtitles | لا يمكنها أن تنكر ركوبها سيّارة (ستامبر)، لقد رأيتها |