Saklanacağınız başka bir yer yok. Dişinizi sıkın biraz. | Open Subtitles | لا يوجد مكان آخر للإختباء , تحلّى بالصبر فحسب |
Sorun değil. Olmak istediğim başka bir yer yok. | Open Subtitles | كلا، لا مشكلة، لا يوجد مكان آخر أفضّل التواجد فيه. |
Onu gönderebilecekleri başka bir yer yok. | Open Subtitles | لا يوجد مكان آخر قد يأخذونه إليه |
Üzgünüm, bu çılgınca biliyorum, fakat başka yer yok. | Open Subtitles | آسفة، أعلم أنه جنون لكن لا يوجد مكان آخر |
Gidecek başka yerim yok. Ve kardeşim Amy, biz kilisedeyken kafasını uçurdu. | Open Subtitles | لا يوجد مكان آخر أذهب اليه وأطلقت النار على رأس شقيقتي بينما كنا في الكنيسة |
Doğadaki başka hiçbir yerde bunun kadar karmaşık ve mükemmel bir hayvan yapısı yoktur. | Open Subtitles | لا يوجد مكان آخر بالطبيعة يشيّد فيه حيوانٌ ما هو أعقد وأتقن من هذا |
Gidecek başka bir yerim yok, tamam mı? | Open Subtitles | لا يوجد مكان آخر اذهب اليه,حسناً؟ |
Gidebileceğimiz başka bir yer yok mu? | Open Subtitles | لا يوجد مكان آخر للذهاب إليه؟ |
Maalesef başka bir yer yok. | Open Subtitles | لا يوجد مكان آخر |
Benim için gidecek başka bir yer yok. | Open Subtitles | لا يوجد مكان آخر لأذهب إليه |
Aslında, Nick, başka bir yer yok. | Open Subtitles | حسنًا يا (نيك)، لا يوجد مكان آخر |
başka bir yer yok Merlin. | Open Subtitles | لا يوجد مكان آخر يا (ميرلين) |
- başka bir yer yok. | Open Subtitles | - لا يوجد مكان آخر... |
Gidecek başka yer yok, kapana kısıldık. | Open Subtitles | لا يوجد مكان آخر لنذهب إليه نحنُ محاصرتان |
başka yer yok. Seni test ediyordum. | Open Subtitles | لا يوجد مكان آخر ، كنت أختبرك فقط |
Burada saklanacak başka yer yok! | Open Subtitles | لا يوجد مكان آخر للإختباء هنا |
Gidecek başka yerim yok. | Open Subtitles | لا يوجد مكان آخر لكي أذهب أليه |
Evet, ne yazık ki parka başka hiçbir yerde var. | Open Subtitles | أجل ، للأسف لا يوجد مكان آخر لأقف به |