"لا يُعقل" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Olamaz
• İnanamıyorum
• İnanılmaz
• hiç mantıklı değil

Bu doğru Olamaz tatlım. Eğer öyle bir şey olsaydı şu an dehşet içinde olurdum.
لا يُعقل أن يكون هذا صحيحاً يا حبيبتي ، لو أنه صحيح لكنت مرتعباً

Bütün bunları dansa gitmek için yapmış Olamaz.
أعني، لا يُعقل أن يكون هذا كلّه عن الرقص.

Yeni hedef, sekiz yüz metre ötede. Hâlâ burada olduğuna inanamıyorum.
هناك هدفٌ على بُـعد 800 متر هذا لا يُعقل فلم يتم اقصائك من الاختبار بعد

İnanamıyorum amına koyayım.
هذا لا يُعقل

Sorumlulukları olan, patronum olan birinin bunu söylemesi inanılmaz.
لا يُعقل ذلك من الشخص الذي يُفترض أنه المسؤول الشخص الذي من المفترض أنه رئيسي

Bu hiç mantıklı değil. İnsanlar bu resimlere bayılıyor.
هذا لا يُعقل , الناس تحب تلك اللوحات

Kansızlığa yakalanmış Olamaz.
لا يُعقل أن يكون مصاب بفقر الدم

Bu Olamaz. Bu beni öldüren adam.
ذلك لا يُعقل, هذا الرجل هو من قتلني

Bu gerçekleşiyor Olamaz Bu gerçekleşiyor Olamaz
لا يُعقل حدوث هذا لا يُعقل حدوث هذا

Göründüğü gibi Olamaz. - Hayır.
لا يُعقل أن يكون هذا ما يبدو عليه.

Yapma, erkek arkadaşı Olamaz.
بربك، لا يُعقل أن يكون حبيبها.

Gemi fazla uzağa gitmiş Olamaz.
‏لا يُعقل أن السفينة ابتعدت كثيراً. ‏

İnanamıyorum.
لا يُعقل

İnanamıyorum!
52! لا يُعقل!

Bu kozmik ışınları geriye doğru inanılmaz şiddette bir ölüme kadar takip etmek onlarca yıl sürer.
ستُستغرقُ عقوداً لتَعقُبِ هذه الأشعةِ الكونية عودةً إلى موتٍ ذو عُنفٍ لا يُعقل.

- Ve geri istiyormuş. - İnanılmaz.
ــ ويريد استرجاعها ــ هذا لا يُعقل

Çünkü bu kadın inanılmaz derecede seksi.
لأنّ تلك المرأة مُثيرة بشكل لا يُعقل.

Cidden, bu hiç mantıklı değil.
،بجدية .هذا لا يُعقل بالنسبة إلي

hiç mantıklı değil... ve işe yaramaz.
هذا لا يُعقل ولن يُفلح

Tamam ama hiç mantıklı değil.
حسنـا لكن هذا لا يُعقل