Ama gerçekten benim için sorun değil. programını dinleme şansım oldu. Anlıyorum. | Open Subtitles | ولكنني لم اهتم,لاني منحت فرصة لاستمع لبرنامجك |
Seni tekrar görmek güzel. Görünüşe göre Bay Mann dünkü programını dinlemiş. | Open Subtitles | على ما يبدو ان السيد مان قد استمع لبرنامجك |
Herkesin radyo programını dinlemesine şaşmamalı. Çok zekisin. | Open Subtitles | لاعجب بأنه كل شخص يستمع لبرنامجك فأنت ذكي جداً |
Bir çok kişi gibi bende o radyo programını aradığında sizi dinliyordum. Bu gerçekten manyakça bir şeydi. | Open Subtitles | كنا نستمع لبرنامجك عندما إتصلت بدت مرتعبة |
Şovun için muhtemel sunuculardan bahsediyorduk. | Open Subtitles | حسنا ، كنّا نتحدّث عن المستضيفين المحتملين لبرنامجك |
Bugün programınızı dinledik Derek Mann ile başa çıkışınızı çok beğendim. | Open Subtitles | لقد استمعنا لبرنامجك اليوم وقد احببت الطريقه التي تعاملت بها مع ديريك مان |
Söylesene, programını başka siyah kadınlara bulaşmak için kullanmak da devriminin bir parçası mı? | Open Subtitles | أخبريني، هل استخدامك لبرنامجك الإذاعي للتقليل من شأن نساء سوداوات أخريات هو جزء من ثورتك؟ |
Burada iki kitaplık malzeme var. Bugüne kadar programını eleştirdiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | أعتذر على كل النقد الذي وجهته لبرنامجك |
"Sen daha az olsan, programını daha çok dinlerdim." | Open Subtitles | "سوف إستمع لبرنامجك أكثر إذا قل حضورك فيه". |
programını her sabah dinliyorum. | Open Subtitles | إنني استمع لبرنامجك كل صباح. |
programını dinledim. | Open Subtitles | لقد استمعت لبرنامجك |
programını dinledik. | Open Subtitles | -لقد استمعنا لبرنامجك |
Her gece programını dinliyorum, Jack. | Open Subtitles | انا استمع لبرنامجك يوميا، (جاك) |
Şovun için harika bir fikrim var. | Open Subtitles | أملك فكرة رائعة لبرنامجك |
Gidin programınızı yapın. | Open Subtitles | اذهب لبرنامجك |