"لبلدك" - ترجمة من عربي إلى تركي

• ülkene
• Ülken
• ülkenin
• ülkenize
• ülkenizi

Sana hizmet ettikleri gibi ülkene hizmet etmek istemez misin?
ألا تود تقديم خدمة نبيلة لبلدك كما قدمت لك؟

Doğrudan ülkene olanlardan sorumlu kişiler hesabına çalışıyorum.
أنا أعمل مباشرةً تحت إمرة الأناس الذين تسببوا بحدوث هذا لبلدك

Ya ülkene dönemiyorsundur çünkü hayatın tehlikeye girecektir ya da işkence görmüşsündür.
إما لأنك لا تستطيع العودة لبلدك الأم لأن حياتك معرضة للخطر أو أنه تم تعذيبك

Bu bana şunu gösterdi, ölmeden de hayatını Ülken için harcayabilirsin.
جعلني أرى أنه يمكنك أن تمنح حياتك لبلدك دون أن تموت

Bugün, insanlara Ülken için hayatını vermek istediğini söylesen sana deli derler.
اليوم اذا قلت للناس أنك تريد أن تعطى حياتك لبلدك سيقولون أنك مجنون

yüzyıllardır yapılan keşiflerden sonra sen bugün ... ülkenin ve ailenin onuru geri kazandırdın.
غير رسمياً بعد قرون من البحث في هذا اليوم .. لقد جلبت الفخر لبلدك وعائلتك

Kısacası, eğer ülkenize, annenizin güvenliğine önem veriyorsanız kimse sizin kim olduğunuzu bilmemeli.
العبرة.اذا كنت تهتمين لبلدك وامان والدتك لا احد يعلم من انت بالحقيقة

Ve o ödül, ülkenizi işgalimizin bundan sonraki döneminde ailenizin Alman ordusunca taciz edilmesine son verilmesi şeklinde olacaktır.
وتلك الجائزة هي أنّ عائلتك لن يتمّ إزعاجها بأيّ شكل من قبل الجيش الألماني خلال بقيّة فترة احتلالنا لبلدك

Majestelerinin ordusunda, yurtdışında verdiğin hizmetten sonra... ülkene, evine bir kahraman olarak döndün.
بعد سنوات من الخدمة الطويلة في جيش جلالته بالخارج عدت الى بيتك، بطلا لبلدك.

Yurt dışında majestelerinin ordusuna yıllarca hizmet verdikten sonra ülkene bir kahraman olarak döndün.
بعد سنوات من الخدمة الطويلة في جيش جلالته بالخارج عدت الى بيتك، بطلا لبلدك.

Kudüs'e geri dön, ...hizmetini sun, ama baha değil, ülkene ve tanrıya.
عد إلى " أورشليم" أوهب خدماتك ، ليس لى بل لبلدك و لربك

Peki bir inanç uğruna her şeyini... hatta ülkene duyduğun saygıyı silip atmayı mı göze aldın?
بما فيه احترامك لبلدك مُقابل عقيدة؟

ülkene katkı sağlayan yan gelirlerden biri.
تلك هي إحدى إكراميات خدمتك لبلدك

Ülken için, sana saygı duyan insanlar için yaptığını düşünüyorsun ama olay şu ki, sen kimsen, sevdiğin kimse bu bir sır olmamalı.
لبلدك هذا تفعل أنك تظن بك أعتنوا الذين وللأشخاص أنت من هو، الشئ لكن تحب ومن

Bunu benim için veya CIA için hatta Ülken için yapma.
لا تقومى بهذا من أجلى أو من أجل الوكالة او حتى لبلدك

Ülken için ve şu kitabın sahibi olan kişi için enseleyeceksin.
ستطيح به كُرمى لبلدك ستطيح به كُرمى للرجل الذي إمتلك ذاك الكتاب

Bu, ülkenin yollarındaki en dandik atraksiyonların haritası.
تلك خريطة لبلدك تحتوي على أسخف الأماكن الموجودة على الطرق

ülkenin başına gelenler, bir trajedi.
ما حدث لبلدك كان عبارة عن مأساة

Benim işim, Hırvat Halkı için çalışarak, güzel ülkenize uzanan bir köprü kurmak.
عملي هو ان أخدم الشعب الكرواتي لبناء جسر من الثقة لبلدك الطيب

Ama emin olun ki ülkenize büyük bir zarar verdiniz ve hâlâ veriyorsunuz.
لكن دون أن أرتكب خطأ، ما تفعلينه وما فعلته ضرر كبير لبلدك.

Tespit edilemeyen bir nükleer teslimat sistemi küçük ülkenizi bir süper güce çevirebilir.
نظام توصيل نووى غير قابل للكشف يمكنه الوصول لبلدك الصغيرة بقوة خارقة