ويكيبيديا

    "لبيته" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • evine
        
    • evini
        
    Sonra onu tekrar evine getirin, sonra da şakalaşmaya başlayın, olanları polise itiraf ediyormuş gibi dalga geçin. Open Subtitles ثم خذاه لبيته ثم تبدأ أنت بالمزاح كأنكم تعترفون للشرطة
    Yetimhaneye. Sonra bir polis memuru evlatlık olarak beni evine aldı. Open Subtitles ميتم و بعد ذلك ضابط تبناني و أخذني لبيته
    Herkim evine kendi yuvasına dönmek isterse bırakın gitsinler. Open Subtitles اسمحوا لمن يرغب في أن يعود لبيته ويجتمع مع عائلته
    Yönetmenin köpeğini çaldın, onu evine geri getirdin, yeni filmi için seni seçmelere sokacağını umut ediyordun. Doğru mu? Sorun değil. Open Subtitles ورجعته لبيته, على أمل انه يعملّك اختبار أداء فى فيلمه الجديد, صح كده؟
    evini ofis yaptı. Tavşan gibi saklanıyor. Open Subtitles لحقت به من مكتبه لبيته ولكنه مختفي مثل الجرذان
    Eğer suçluysa, deneyin. Eğer değilse, bırakın evine gitsin. Open Subtitles إذا كان مذنب يحاكم وإن لم يكن نتركه يعود لبيته
    Ateşi kesin. Herkes hemen evine dönsün. Open Subtitles حالا ، فليذهب الجميع لبيته ، اذهبوا لبيوتكم ..
    Hiç kimse evine böyle gelmeyi hak etmiyor. Open Subtitles ليس من المفروض ان يرجع احد لبيته ويجد هذا
    Belki de birini düşkünler evine yollamanın basit bir fotoğrafın üzerinde oynamaktan biraz daha ciddi olduğunu fark etmişimdir. Open Subtitles ربّما لأنّني أدرك أنّ التسبّب في فقد أحدهم لبيته أشدّ خطورة من تعديل لقطة فوتوغرافيّة
    İlk okuldan beri, sokak kedi ve köpeklerini toplayıp İnfaz Makinesi'nde öldürmek için evine götürüyordu. Open Subtitles منذ كان في المدرسةالابتدائية كان يلتقط القطط والكلاب الضالة ويأخذها لبيته ليقتلها بأداة اعدامه
    evine gitmemiş. İşe de gitmemiş. Ama babası River Heights Askeri Hastanesi'nde yatıyormuş. Open Subtitles حسناً، لم يذهب لبيته أو عمله لكن والده في مستشفى المحاربين
    Hayır, ben iki sokak geride oturuyorum. Ama hep Leo'yu evine kadar bırakıyorum. Open Subtitles لا, انا اعيش في الجهة المعاكسة لكن دائما اوصل ليو لبيته.
    Ona her şeyin bittiğini kabullendiğimi söylemek için evine gittim. Open Subtitles انا ذهبت لبيته لكي اخبره انني تماما قبلت ان الامر قد انتهى
    Yukarıdaki adam bunun on katını evine götürüyor. Open Subtitles الرجل بالأعلى يرجع لبيته بعشرة أضعاف هذا.
    Ve oğlumu öldüren çocuk hiç bir şey olmamış gibi evine gönderilecek Open Subtitles والولد الذي قَتلَه أرسل لبيته , كأن شيئاً لم يحدث
    Tom, bunları sana anlatmıştım. Üstelik, orada kimseyi tanımıyorduk bile. Yanıma gelip, evine birlikte gelmemi ve onunla içki içmemi teklif etti. Open Subtitles لم نكن نعرف أننا سنأتي هنا لقد طلب مني الذهاب لبيته و تناول مشروب
    Ve bizi o çok güzel evine, plaja götürecek, ve bir havuzu var bir de güzel arabaları. Open Subtitles سيأخذنا لبيته الجميل والذي سيكون على الشاطيء وهناك سيكون مسبح وسيارات رائعة
    Hayır, iki blok geride oturuyorum. Leo'yu evine her gün ben getiririm. Open Subtitles لا, انا اعيش في الجهة المعاكسة لكن دائما اوصل ليو لبيته.
    Noel için evine gidiyormuş. Open Subtitles كان ذاهبا لبيته من أجل الكريسماس وكان يعيش في كونيتيكيت
    Bir kaç yıl önce, ona insülin iğnesi yapmaya evine gelirdim. Open Subtitles منذ أعوام، كنت آتي لبيته أحقنه بالأنسولين، أنا ممرّضة
    kasılmaya başladı,heyecanlandı evini aramak için arama izni çıkarmakla tehdit ettim. Open Subtitles انكر كل شيء، اصبح عصبيا هددته باستخراج امر تفتيش لبيته

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد