Yani sivillere satmak için bu ilacı ordudan çaldınız mı? | Open Subtitles | أنت تقول أنك سرقت هذه الأدوية من الجيش لبيعها للمدنيين؟ |
Dayaklar, onu bir kafese koyup satmak için nehirde yola düşmüşler. | Open Subtitles | السكان الأصليين لجزيرة بورنيو حبسوها فى قفص، وأنطلقوا لبيعها أسفل النهر |
satmak için harcadığımız zamandan fazlasını saymak için harcayacağız. | Open Subtitles | الان سنحتاج وقتا لعد النقود اكثر مما احتاجنا لبيعها |
Düşmanlarınızdan birine satmayı planlıyor. | Open Subtitles | معلومات يُخطط لبيعها لأحد اعدائكم. |
Sanırım su kaynağını zehirleyerek tarlayı kurutup seni satmaya zorlamak istiyordu. | Open Subtitles | أظن أنه يقوم بتسميم خزان المياه ليفسد المزرعة وتضطر لبيعها |
Ya da onlara neden Parsons'ın kısa süre önce satış lisansı için başvurduğunu ya da Parsons'ın, ailesine koleksiyonunu birilerinin çalmak isteyebileceğini söylediğini anlatmıyordu. | Open Subtitles | للحصول على ترخيص لبيعها ولا علموا أن بارسونز قد حذر عائلته أن بعض الناس قد يريدون سرقة مجموعته |
Burada satıyorlar da. En kötüsünü alacağım. Ve ben yapmış gibi davranacağım. | Open Subtitles | هناك مكان هنا لبيعها , أختار أسوأها و أتظاهر بأنى من صنعها |
Gezegen dışına satmak istediği biraz malı var. Oldukça kârlı... | Open Subtitles | لديه بعض الأغراض، ويحتاج لبيعها على كواكب بعيدة، ويريد سعراً مرتفعاً |
satmak için haşhaşı ve piyasası olmayan bir ülkede elinde yüklü miktarda eroin var. | Open Subtitles | لديك كمية كبيرة من الهيروين في دولة ليس بها أي خشخاش و لا سوق لبيعها |
Duvarın içindeki şirketlere satmak için burada verileri topluyor. | Open Subtitles | يجمع البيانات من هنا لبيعها لشركات داخل الجدار. |
Üstelik burada %10 daha fazla satmak için Brüksel'den bu çorapları aldım. | Open Subtitles | اشتريت هذه الجوارب في بروكسل لبيعها بربح 10٪ أكثر هنا |
Ama gitmeyeceksiniz çünkü er ya da geç satmak istediğinde fiyatın çok daha altında bir fiyata gideceğini biliyorsun. | Open Subtitles | لكنك لن تفعل ذلك ، لأنك تعرف أن التأخير سيخفض المبلغ أكـثر و في الأخير سيضطر لبيعها على أية حال |
Onlar yalnızca satmak için bir kız arıyorlardı ve Miao Yin önlerine çıktı. | Open Subtitles | كانوا يريدون مجرد فتاة لبيعها ووجدواأمامهم"مياو يين" |
Bu yüzden kötü çalışma koşulları olan fabrikalarda, bunları uzak kasabalardaki aptallara satmak için kurye çantalarına çevirttiler. | Open Subtitles | فقامت ورشات بتحويلها ...لمحافظ لبيعها لحمقى الضواحي |
satmayı mı düşünüyor? | Open Subtitles | انا لا اعتقد انة يخطط لبيعها |
satmayı mı düşünüyor? | Open Subtitles | انا لا اعتقد انة يخطط لبيعها |
Kime, nasıl satmayı düşünüyorsun? | Open Subtitles | كيف تخطط لبيعها و لمن؟ |
Yarın akşam bunu en çok parayı verene satmaya hazırlanıyorlar. | Open Subtitles | وهم يستعدون لبيعها ليلة الغد لمن يدفع أكثر. |
İnsanlar satmaya götürdükleri mallarını kaybediyorlarmış. | Open Subtitles | فيخسر الناس بضائعهم التي كانوا ذاهبين لبيعها. |
İnsanlar satmaya götürdükleri mallarını kaybediyorlarmış. | Open Subtitles | فيخسر الناس بضائعهم التي كانوا ذاهبين لبيعها. |
Caddenin ismi var. Ve büyük satış sloganı bir falafel standının üstünde olması. | Open Subtitles | والعرض المغري لبيعها أنها تقع فوق منصة لبيع الفلافل |
Evet, cesetlerden dokular çalınmış, ve sonra çevresine ve kara borsaya satıyorlar. | Open Subtitles | يسرقان الانسجة من الموتى ومن ثم الالتفات لبيعها في السوق السوداء |