ona çiçek hastalığı taşıdığını söyle. Üç ay karantinada kalacak. | Open Subtitles | قولى لة أنة مصاب بالجدرى و سيتم عزلة لثلاثة أشهر |
Adamlarından biri ona enerji silahı fırlattığında ne olduğunu gördün mü? | Open Subtitles | هل رأيت ماذا حدث عندما أحد الحراس ألقى لة سلاح ؟ |
ona selam verilmeyecek. Artık yetkili değil. | Open Subtitles | لا تؤدى التحية العسكرية لة لم يعد في القيادة |
ona selam verilmeyecek. Artık o komutan değil. | Open Subtitles | لا تؤدى التحية العسكرية لة لم يعد في القيادة |
onun öldüğünü henüz rapor etmedi. Görüyorsun ki viskisini alıyorum. | Open Subtitles | لم يتم تأكيد موتة بعد كما ترى , أقوم بتجميع الخمر لة |
Lütfen ona kuralları hatırlatın. Adam ölüyor. | Open Subtitles | أيمكن أن تشرح القواعد لة الرجل ربما يموت |
Biraz garip bazı... adetleri de vardır, ama ona iyi davranın. | Open Subtitles | انا اعرف ان لة هوايات غريبة أريدة ان يشعر أنة بالمنزل أنة فى غاية الاهمية للعملية |
Babam da ona kontratta ya imzasının ya da beyninin olacağını söylemiş. | Open Subtitles | وأبى قال لة أن اما مخة أو توقيعة سيكون على العقد |
İngilizler Calthrop'un pasaportunu evinde buldu... çünkü ona artık ihtiyacı kalmamıştı. | Open Subtitles | لو ان البريطانيون وجدوا جواز سفر كالثروب في شقته لأنة لم يعد بحاجة لة الان |
ona evliliğin söz konusu olamayacağını söyle. Ve onu bir daha görmek istemediğini de söyle ona. | Open Subtitles | لم لا تقولين لة أن الزواج مرفوض و أنك لا تنوين مقابلتة بعد الأن |
ona ne getirdiğimi görünce yüreğine inecek. | Open Subtitles | هيجيلوا نوبة قلبية عندما يَرى ما اعددتة لة |
Ve ona mektupları posta yoluyla göndermek, ulaştığında dedikodulara yol açabilir. | Open Subtitles | واذا ارسلت لة خطابات فى البريد ربما ينتشر الحديث فى حالة وصولة |
Chazz'e kefalet parası falan lazımsa söyle ona bunu unutsun. | Open Subtitles | اذا كان شاز يريد مالا اضافيا فقل لة ان ينسى هذا |
ona söylediğimiz şeyleri anladığı gün ne kadar güzel olacak değil mi? | Open Subtitles | ألن يكون رائعاْ عندما يفهم الأشياء الرائعة التى نقولها لة ؟ |
ona gözlerinin içi gibi bakarlardı. | Open Subtitles | لقد كانوا دائمى المراقبه لة . مثل تريستان |
ona gözlerinin içi gibi bakarlardı. | Open Subtitles | لقد كانوا دائمى المراقبه لة . مثل تريستان |
Eğer ona bir gemi vermezsek, komutanlık şansını kaybedecek, ki bu onun için bir trajedi, bizim içinse hata olur. | Open Subtitles | اذا لم نعطية غواصة,سوف يرسب فى برنامج القيادة وستكون مأساة لة |
ona verdiklerime ihtiyacı vardı benim de onun verdiklerine. | Open Subtitles | لقد احتاج ما اعطيتة لة وانا احتجت ما اعطانية |
Okul yerini boş bırakmışsınız. onun okulunun, benim sigarayı bırakmamla bir ilgisi yok. | Open Subtitles | ان ذهاب ابنتى الى المدرسة ليس لة علاقة بمساعدتى على الاقلاع عن التدخين سيد دينارى |
Ağabeylerinin onun için yapmayacakları şey yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هناك شىء بالنسبة لهؤلاء الاخوة . لا يمكنهم ان يفعلوة لة |
Ağabeylerinin onun için yapmayacakları şey yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هناك شىء بالنسبة لهؤلاء الاخوة . لا يمكنهم ان يفعلوة لة |