İşte Dünya'yı sanayi öncesi düzeyde soğutmak için stratosfere pompalayacağımız kireçtaşı miktarı bu kadar. | TED | وهذه هي الكمية التي عليكم ضخها في طبقات الغلاف الجوي العليا لتبريد حرارة الأرض مرة أخرى إلى مستويات ما قبل الصناعة. |
Günlük hayatta sıcak bir maddeyi ya da gazı soğutmak için onu soğuk bir ortama koyarız; mesela bir buzdolabına. | TED | لتبريد أي مادة ساخنة أو غاز في حياتنا اليومية، نضعه في بيئة أبرد، مثل الثلاجة. |
silindirin dışına çıkan buharı soğutmak için bir yoğunlaştırıcı ekledi, motoru iki zamanlı hale çevirdi, böylece iki kat güç elde etti. Bunlar başlıca dönüm noktalarıydı. | TED | أضاف مكثفا لتبريد البخار خارج الاسطوانة جعل المحرك يعمل بالاتجاهين فأصبح ينتج ضعف الطاقة كانت هذه تطويرات عظيمة |
Kendine ait elektrik santraline, mazotla çalışan jeneratörlere, havalandırma sistemine ve bilgisayarın içindeki binlerce vakum tüpünü soğutmak için soğutma kulelerine ihtiyacı vardır. | TED | وهو متصل بمولد للكهرباء خاص به يحتوي على مولدات ديزل ضخمة، ومعدات تبريد ، وأبراج تهوية يحتاجها الجهاز لتبريد الالاف من الصمامات الثنائية في الكمبيوتر. |
Derken... Dünya başladı soğumaya Ototrofların ağzı sulandı İlk insanlar icatlara dadandı | Open Subtitles | بدأ ♪ الأرض لتبريد ♪ ♪ ♪ بدأت ذاتية التغذية سال لعابه، وضعت البشر البدائيون أدوات ♪ |
Beyni erimeden çocuğu soğutmalıyız. | Open Subtitles | نحتاج لتبريد الفتاة الآن قبل انصهار مخها |
Otomobilin kliması bozuk olduğundan, her on binada bir durup, makyajı bozulmasın diye yüzünü serinletmek zorundayız. | Open Subtitles | ومكيف السيارة معطل لذا علينا أن نتوقف كل عشر تقاطعات لتبريد وجهها للمحافظه على المكياج |
Basınçlı hava üfleyici sayesinde çorbayı soğutmak için üflemeye ve enerji sarf etmeye gerek yok. | Open Subtitles | مع آلة دفع الهواء المضغوط غير ضروري النفخ بالفم لا طاقة مطلوبة لتبريد الشوربة |
Pompalarını çapraz bağlarız. İ kisini birden soğutmak için kullanacağız. | Open Subtitles | نستطيع توصيل تقاطع مضخّاته نستخدمهم لتبريد كلاهما |
Reaktörleri soğutmak için kullanılan sıcak su fazlası, tropikal bir biosfer yaratmak için yarım mil uzağa yönlendirilmiş. | Open Subtitles | فائض من المياه الدافئة التي أستخدمت لتبريد هذه المفاعلات يتم تحويل نصف ميل لخلق محيط إستوائي حيوي |
Eğer pervaneleri döndürmenin yolunu bulabilirsek laboratuvarı soğutmak için yeterli enerjiyi sağlayabiliriz değil mi? | Open Subtitles | إذا أستطعنا معرفة طريقة لإدارة المراوح يمكننا أن نولّد كهرباء كافية لتبريد المختبر، صحّيح؟ |
Maxwell biyomedikal reaktörler ve daha birçok şeyi soğutmak için kullanıyor ola... | Open Subtitles | ماكسويل يمكن استخدامه لتبريد. أي شيء من المفاعلات الطبية الحيوية |
Pompaların ne zaman açılıp kapanmasını sağlıyor. Reaktörü soğutmak için kullanılıyor. | Open Subtitles | يقومون بتشغيل و تعطيل المضخات لتبريد المفاعل |
Telefon şirketleri şehir genelinde telefon hatlarını soğutmak için bunu kullanıyorlar. | Open Subtitles | شركات الهاتف تستعمله لتبريد الخطوط عبر المدينة. |
Binanın soğutma sistemi burdan kontrol ediliyor gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أن هذه الغرفة لتبريد البناية |
Binanın soğutma sistemi burdan kontrol ediliyor gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو ان هذه الغرفة لتبريد البناية |
Acil çekirdek soğutma sistemi yani. | Open Subtitles | نظام الطوارئ لتبريد قلب المفاعل |
Derken... Dünya başladı soğumaya Ototrofların ağzı sulandı İlk insanlar icatlara dadandı | Open Subtitles | بدأ ♪ الأرض لتبريد ♪ ♪ ♪ بدأت ذاتية التغذية سال لعابه، وضعت البشر البدائيون أدوات ♪ |
Dünya başladı soğumaya | Open Subtitles | ♪ بدأت الأرض لتبريد ♪ |
Dünya başladı soğumaya | Open Subtitles | انتظر! ♪ ♪ بدأت الأرض لتبريد ♪ |
Beyni erimeden çocuğu soğutmalıyız. | Open Subtitles | نحتاج لتبريد الفتاة الآن قبل انصهار مخها |
Kanlarını serinletmek için başka bir yol daha var. | Open Subtitles | وبرغم ذلك، هناك طريقةٌ أخرى لتبريد الدماء |