Herkes bizi birarada tutmak için çok şey yaptığını biliyor. | Open Subtitles | الجميع يعرف بأنك فعلت الكثير لتبقينا متماسكين |
Bizi meşgul tutmak için resim malzemeleri getirirdi. | Open Subtitles | نعلمين، لقد إعتادت إحضار مٌعدات فنية لنا لتبقينا منشغلين |
Sen bizi hizada tutmak için gönderdikleri kişi değil misin? | Open Subtitles | إذاً ، أنت الشخص الذي تم إرسالك لتبقينا على علم ؟ |
Binaya adımız verilmez, geriye süslü miraslar bırakmayız sadece bize yakın olanların bizi hayatta tutması için söylediği şeyler vardır. | Open Subtitles | لا مبانٍ تلقب باسمنا ولا ميراث نتركه فقط مجرد قصص يقصها علينا المقربون منا لتبقينا أحياء |
Binaya adımız verilmez, geriye süslü miraslar bırakmayız sadece bize yakın olanların bizi hayatta tutması için söylediği şeyler vardır. | Open Subtitles | لا مبانٍ تلقب باسمنا ولا ميراث نتركه فقط مجرد قصص يقصها علينا المقربون منا لتبقينا أحياء |
Yakıt depoları da biz cankurtaran botlarına geçene kadar yüzeyde kalmamızı sağlar. | Open Subtitles | وخزّانات الوقود قابلة للطفو بما يكفي لتبقينا عائمين حتّى نبلغ عوّامات النجاة |
Alison bizi burada tutmak için eline kim geçerse kullanacak. | Open Subtitles | واليسون ستستغل كل من تستطيع لتبقينا هنا للأبد |
Bizi güvende, tok ve sıcak tutmak için yaptığı tüm şeylerin listesine mi ihtiyacınız var? | Open Subtitles | هل تحتاج قائمة بكل الأشياء التي تفعلها لتبقينا بأمان و غذاء و دفئ و حياة ملائمة؟ |
CNN bildiriyor; Kanada bizi dışarıda tutmak için bir duvar inşa etmiş. | Open Subtitles | سي أن أن" تؤكد أن كندا" بنيت الجدار لتبقينا خارجا |
(Alkış) İnsanlar ve sistemler bizi olduğumuz yerde tutmak için sessizliğimizi kullanırlar. | TED | (تصفيق) الناس والأنظمة تريد صمتنا لتبقينا حيث نحن. |
Yakıt depoları da biz cankurtaran botlarına geçene kadar yüzeyde kalmamızı sağlar. | Open Subtitles | و خزّانات الوقود قابلةٌ للعوم كفايةً لتبقينا عائمين إلى أن نستقلّ زوارقَ النجاة |