Maura bize kırıntı bırakmak için, onu ısırmış ya da burnunu yumruklamıştır. | Open Subtitles | لقد عضته أو لكمته على أنفه، شيء ما لتترك لنا فتات خبز |
...kuru gecede, sogukta dışarıya... ...çıkmış bir kadın ve hayatının... ...kötü izlerini bırakmak için... ...çayırda derin derin... ...nefes alıyor. | TED | خرجت في ليلة باردة جافة وأخذت تشهق وتزفر فوق العشب لتترك لتترك علامة على وجودها علامة نَفَسها |
Anladım. Evimizi terk edecek kadar delirdin, Ama mülkümüzü terk edecek kadar delirmedin. | Open Subtitles | فهمت ، أنت غاضب بما يكفي لتترك منزلنا ولكن ليس بما يكفي لتترك أرضنا |
Çocukları başıboş mu bıraktın? | Open Subtitles | أوَقع انفجار لتترك الأولاد يركضون كالمجانين؟ |
Babamı yalnız bırakması için ona yalvardım, ama o babamın annemi terkedip onla birlikte olacağını söyledi. | Open Subtitles | لقد توسلت إليها لتترك والدى ولكنها قد قالت أن والدى سيترك أمى ليكون معها |
Yerlerde mobilyaların oynadığına dair bir iz yok. Bir mücadele olsaydı iz bırakırdı. | Open Subtitles | .لا خدوش في الارضيه ناتجه من حركة الأثاث المشاجره كانت لتترك آثار |
Kardeşin, sarhoş Amerikalıyı partide bırakman için yalvarmıştı ama sen kaldın. | Open Subtitles | لقد رجاك أخوك لتترك الأمريكي الثمل في الحفلة لكنك بقيت |
Oldukça eminim ki Marta İlmekçiler Programı'nda gizli kötülerin olduğunu bilseydi gittiği zaman için bana mesaj bırakmanın bir yolunu bulurdu. | Open Subtitles | انا متأكد أذا مارتا علمت بان برنامج الخياطه لديه بعض الاغراض السريه الشنيعه سوف تجد طريقه لتترك لي رساله من أجل |
Aradığınız kişinin kişisel bilgilerini dinlemek istiyorsanız 1'e... mesaj bırakmak istiyorsanız 2'ye basın. | Open Subtitles | اضغط رقم واحد لتدلي بوصف هؤلاء الأشخاص و اثنين لتترك رسالة خاصة |
Aradığınız kişinin kişisel bilgilerini dinlemek istiyorsanız 1'e... mesaj bırakmak istiyorsanız 2'ye basın. | Open Subtitles | اضغط رقم واحد لتدلي بوصف هؤلاء الأشخاص و اثنين لتترك رسالة خاصة |
Tüm bu kanlı bölüm à © sadece bize bir şey bırakmak açık çoğuşey n 'böyle görmemişti. | Open Subtitles | كل هذه الدموية تكفي لتترك لنا شيئاَ واضحاً لمأرىأي شيءمنقبل كهذا الشيء . |
Onca masum insanı polis istasyonunda ölüme terk etmezdiniz. | Open Subtitles | لم تكن لتترك نصف دزينة من البريئيين في قسم الشرطة ليموتوا في منزلك |
Karını hiç terk etmeyeceğini biliyordu, bu yüzden o da sorunu kendi halletti. | Open Subtitles | علمتْ أنكَ لم تكن لتترك زوجتك لذا فقد تكفلت بالأمر من أجلك |
Onun sayesinde, ölmeden önce son bir altın yumurta daha bıraktın. | Open Subtitles | لقد كان مقدراً أن تنجو من هذا لتترك بيضة ذهبية أخيرة لتقدمها لي |
Ne halt etmeye, koca evde onları yalnız başına bıraktın? | Open Subtitles | أعني ماذا حدث لتترك المنزل |
Bu kadar yüksek konsantrasyonda olup arkada iz bırakması mümkün değil. | Open Subtitles | لا توجد طريقة التي تركيز يمكن أن تكون مرتفعة بما يكفي لتترك وراءها أي نوع من مخلفات. |
Melinda'yı Julia'yı rahat bırakması konusunda uyardılar dinlemesi gerekirdi. | Open Subtitles | لقد تم إنذار (ميليندا) لتترك (جوليا) وشأنها كان عليها أن تصغ ماذا؟ الرسالة في مطبخها؟ |
Bir not bırakırdı. | Open Subtitles | كانت لتترك رسالة، لماذا لم تفعل؟ |
Arkasında bir mektup bırakırdı. | Open Subtitles | وكانت لتترك ملاحظةً لعينة |
Artık boş vermen gerek. Benim için telaşlanmayı bırakman lazım. | Open Subtitles | حان الوقت لتترك الأمر، يجب أن توقف قلقك عني |
Monorayları güvenli bir şekilde bırakmanın yolunu bulursam bu fikirden hoşlanmamama rağmen çıkarmayacağım. | Open Subtitles | ولو كان هناك طريقة آمنة لتترك الدعامات مكانها بقدر ما أكره فكرة هذا فهذا ما سأفعله |