Tracey Lambert, dün öğleden sonra oda arkadaşına yürüyüşe gittiğini söylemiş. | Open Subtitles | اذن البارحة عصرا ترايسي لامبرت اخبرت رفيقة سكنها انها ذاهبة لتتمشى |
Annenle yürüyüşe çıkmış gibi hissetmeni istemem sonuçta. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | إذ لا نريدكَ أن تشعر بأنكَ خرجتَ لتتمشى مع أمك |
# Ipanemalı kız yürüyüşe çıkıyor # | Open Subtitles | " تلك الفتاة من " إيبانيما وقد خرجت لتتمشى |
-Ben de onlara birkaç dakikalığına yürüyüşe gittiğini söyledim. | Open Subtitles | أخبرتهم وحسب أنك ذاهبٌ لدقائق لتتمشى |
yürüyüşe mi? Nereye? | Open Subtitles | خرجت لتتمشى أين |
Birlikte yürüyüşe çıktılar. | Open Subtitles | لقد خرجت لتتمشى معه. |
Belki yürüyüşe gitmiştir. | Open Subtitles | ربما ذهبت لتتمشى |
Chloe'yi arıyorum. yürüyüşe çıktı. | Open Subtitles | اسمعي، أبحث عن (كلوي)، فقد خرجت لتتمشى قبل فترة |
Belki uzun bir yürüyüşe çıkmıştır. | Open Subtitles | ربما ذهبت لتتمشى بعيدًا |
Bir yürüyüşe çıktı. | Open Subtitles | لقد ذهبت لتتمشى |
Eminim Pat'le yürüyüşe çıkmayı çok istersin değil mi? | Open Subtitles | أنا متاكدة بأنك ستكون سعيداً لتتمشى مع (بات)... |
Bayan Denker'la yürüyüşe çıktınız mı? | Open Subtitles | هل ذهبت لتتمشى مع الآنسة (دينكر)؟ |
yürüyüşe çıktı. | Open Subtitles | ذهبت لتتمشى |
yürüyüşe çıkmış. | Open Subtitles | ذهبت لتتمشى. |