Bir prensi, dilenci yapmak için mi kapını kapattın? | Open Subtitles | . هل أغلقت أبوابك لتجعلى من الأمير متسولا ؟ |
Bir prensi dilenci yapmak için mi kapını kapattın? | Open Subtitles | . هل أغلقت أبوابك لتجعلى من الأمير متسولا ؟ |
Bak seni, birini bir kaç saat meşgul etmen için kiralamak istiyorum | Open Subtitles | إستمعى , أريد إستئجارك لتجعلى شخصآ ما مشغول لمدة ساعتين |
Kardeşinin iki çocuğunu aldın, hayatını altüst ettin, ve her gün yorulmaksızın, bu şehri daha güzel bir yer yapmak için çalışıyorsun. | Open Subtitles | وقلبوا حياتك رأساً على عقب وكل يوم تعملين بجهد لتجعلى المدينة مكان آمن |
Şehre eğlenmek ve birazda yaptığın numaralar ile geçinmek için,değil mi ? | Open Subtitles | جديدة فى مدينة المرح ، كان عليكِ فعل بعض من هذه الأمور لتجعلى الحياة تسير جيداً ، أليس كذلك ؟ |
- O halde git, şimdi göründüğünden daha güzel görünmek için bir şeyler yap. | Open Subtitles | إذهبى إذن لتجعلى نفسك اكثر جمالا |
Hayatını kurtarmak için tek bir şansın var. | Open Subtitles | إذا كانت لديك فرصة واحدة لتجعلى حياتك شىء ذو قيمة... |
O atları, o kadar kızdırmak için gerçekten çok uğraşmış olmalılar. | Open Subtitles | عليكى أن تعملى بجد لتجعلى الخيول غاضبه لهذه الدرجه . |
Bugünü mükemmel yapabilmek için ne gerekiyorsa yaptın. | Open Subtitles | فعلتِ كل شىء لتجعلى اليوم مثالياً |
Aforoz edilmek için bir şey yaptınız. | Open Subtitles | فعلت شيئا لتجعلى من نفسك معزولة. |
Aforoz edilmek için bir şey yaptınız. | Open Subtitles | فعلت شيئا لتجعلى من نفسك معزولة. |
Sakın kendini beni arkadan bıçaklayan iki yüzlü bir, sürtük olmadığına inandırmak için benim laflarımı çarpıtmaya kalkma, Peyton. | Open Subtitles | لا تجرؤى على تفسير كلامى على هواك لتجعلى من نفسك تشعرين و كأنك لست حقيرة خائنة ذات وجهين يا (بيتون) ، لأنك كذلك فعلاً |
Lennox'ı 18 yaşında göstermek için yapabileceğin bir şey yok. | Open Subtitles | سىء جداً، ليس بوسعك شىء لتجعلى سن (لينيكس) 18 |