Kavgadan kaçınmak için kullandıkları vücut dili her zaman işe yaramıyor. | Open Subtitles | أوضاعها وعروضها تستعمل لتجنب عراك مباشر ولا تمنع دائما من الاتصال |
Bay Keeley, ödemeden kaçınmak için poliçelerin nasıl yönlendirileceğini, harmanlanacağını ve tekrardan işleme sokulacağını hassas bir şekilde açıklamıyor mu? | Open Subtitles | ألا يشرح تحديداً هذا القسم كيف يتم تدوير و نقل و إعادة نقل المطالبات و فعل أي شيء لتجنب السداد؟ |
Bir felaketi önlemek için aracı olmayı kabul edeceğinizi umuyorum. | Open Subtitles | و آمل أن توافق على أن تكون كوسيط لتجنب الكارثه |
Üç tane doldurmuştum. Hapisten kaçmak için araba sürmesi gibi yok. | Open Subtitles | لقد ملئة ثلاثة دوال، الآن لا شئ مثل القيادة لتجنب السجن |
Daha rütbeli ajanlarımız da mevcut lakin ifşa olmasınlar diye pek sık görüşemiyoruz. | Open Subtitles | لدينا مُخبر آخر على مستوى عالي، لكننا لا نلتقي غالبًا لتجنب كشف هويته. |
-Bundan kurtulmak için bir şeyler yapmamız lazım. -Sanırım ameliyat olmak zorundasın. | Open Subtitles | ـ يجب أن نفعل شيئاً لتجنب حدوث هذا ـ وأفترض أننا يجب أن نقوم به جميعاً |
Çoğu insan -normal olanlar- kavgadan kaçınmak için nerdeyse her şeyi yapar. | Open Subtitles | يا أبن السافله معظم الناس ، الطبيعيون يفعلون أي شئ لتجنب القتال |
Ve biz insanlar, bundan kaçınmak için ne gerekiyorsa yapabilecek şekilde şartlanmışızdır. Su. | Open Subtitles | وبما أننا بشر، مشروط علينا فعل أي شيء وكل شيء لتجنب هذا الألم. |
Mide bypass'ı ve obezite ameliyatının en uç durumlarda ölümcül komplikasyonlardan kaçınmak için muhtemelen sınırlı bir rolü var. | Open Subtitles | هناك على الأرجح دور محدد لعلاج البدانة أو تحويل مسار المعدة في الظروف الأكثر تطرفا لتجنب مضاعفات تهدد الحياة |
Fakat bundan kaçınmak için davranışsal değişiklikler yapabiliriz. | TED | ولكننا نستطيع إجراء بعض التغييرات السلوكية لتجنب ذلك. |
Bunlar büyük tırlarda çarpışmayı önlemek için kullanılan etiketlerle aynı. | TED | إنها نفس اللاصقات المستخدمة في الشاحنات الكبيرة لتجنب الإصطدام |
Peki Justin bu büyük sivilceyi önlemek için ne yapabilirdi? | TED | ولكن ما الذي يمكن لجستن فعله لتجنب حصوله على بثرة كبيرة؟ |
Bu güzel bayanlar teleferik gezisinden kaçmak için bahane, değil mi sportmen. | Open Subtitles | هؤلاء السيدات اللطيفات عبارة عن عذر لتجنب ركوب العربات المعلقه |
Bu hız ve rotamız ile süratle yaklaşan araca çarpmadan kaçmak için bir yol var. | Open Subtitles | و استنادا إلى سرعته ومساره لا توجد وسيلة لتجنب الإصطدام مع السيارة التى تقترب بسرعة |
Bütün bu veriler düzgün dizayn edilmeli, belki de istatistik yalanlar olmasın diye muhasebe firmaları tarafından denetlenmeli. | TED | يجب أن تعدّ كل هذه البيانات اعداداً جيداً، ربما تراجعها شركات محاسبة عامة لتجنب الإحصائيات الكاذبة. |
Bu, ırkçılığın bizi getirdiği yerden kurtulmak için, tek yolumuz. | Open Subtitles | .. إنها الطريقة الوحيدة لتجنب الكارثة . التى ستؤدى إليها العنصرية بدون شك |
Tamam, belki de birine sinirlenmek yaşadıklarınla yüzleşmekten kaçınmanın bir yolu olduğu içindir. | Open Subtitles | حسنا, لأنه ربما الغضب في وجه أحدهم وسيلة لتجنب مواجهة ما يحدث معك |
Bu, iki derecelik ısınmayı engellemek için | TED | أليس باوز لركين: نعم، إنها أبعد ما يكون لتجنب الدرجتين. |
Ama hâlâ çürüklerden kurtulmanın en iyi yolu şeker tüketimini keserek ve ağız hijyenine dikkat ederek bakterilerden ve onların besin kaynaklarından uzak durmak. | TED | لا زالت أفضل طريقة لتجنب التسوس هي الحد من استهلاك السكر والمواظبة على نظافة الفم للتخلص من البكتيريا ومصادر غذائها. |
Görünen o ki, ateş altında kalınca sürünerek kaçmaya çalışmış. | Open Subtitles | على ما يبدو أنه حاول الزحف لتجنب خط النار |
Tamam, belkide birisine kızmak kendi hayatında olup bitenlerden kaçmanın en kolay yoludur. | Open Subtitles | حسنا, لأنه ربما الغضب في وجه أحدهم وسيلة لتجنب مواجهة ما يحدث معك |
Kötü haber ise kimsenin tarihin tekerrür etmesinden kaçınmaya dair makul bir planının olmaması. | TED | الأخبار السيئة هي أنّ لا أحد يملك خطة عملية لتجنب إعادة التاريخ. |
Yani sakınmak için biraz daha alçaktan uçacağız, yaklaşık 24 m. | Open Subtitles | لذا علينا الانخفاض قليلا لارتفاع 80 قدم لتجنب الصواريخ |
Biraz kadınsı gelirdi bana, bir elbise gibi, bu çanta gibi pantolon parçası var, düşmesinin yaratacağı utançtan korunmak için gerçekten de sıkıca bağlamanın gerekiyor | TED | كنت أشعر بالغرابة منها لانها يبدو و كأنها فستان إناث ولديها جزء فضفاض كان يجب ربطه بإحكام من هنا لتجنب الإحراج إن سقطت |
Bu felaketi önlemenin tek yolu karadeliğe sert üsluplu bir mektup yazmak. | Open Subtitles | السبيل الوحيد لتجنب هذه الكارثة هو كتابة تقرير نقد لاذع عن الحفرة السوداء |