Tamam, illa da bilmen gerekiyorsa oraya onu uyarmaya gitmiştim. | Open Subtitles | حسنا، ذهبت هناك لتحذيرها إن أردت ان تعرف |
Diyelim ki onu uyarmaya gittin. Yine de bir sorun var. | Open Subtitles | و أنَّكِ ذهبتِ لتحذيرها لا زالت هناك مشكلة بالقصة |
Ve herkes onu uyarmaya çalıştı polis, arkadaşları ve onunla beraber ölen o zavallı dedektif. | Open Subtitles | وحاول الجميع لتحذيرها - والشرطة، وصديقاتها وأن المخبر الضعيف لوت؛i غ ؛الذيتوفيمعها. |
Yüreğim onu uyarmaya elvermedi. | Open Subtitles | لم يكن لدي الجرأة لتحذيرها |