Senin bile olmayan parayı almak için insanlara eziyet ediyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تقومين بتعذيب الناس لتحصلي على نقودٍ ليست لكِ حتى |
ama yalnızca benden bir şey almak için rol yapmak, | Open Subtitles | ولكن ان تتظاهري انك اهتممت فقط لتحصلي على شيء مني |
Şu evde pul almak için kimle yatmak zorunda kalırsın ki? | Open Subtitles | مع مَن يجب أن تنامي في هذا المنزل لتحصلي على طوابع |
Evet, tam etkiyi almak için, şuradaki tutacağı çekmelisin. | Open Subtitles | نعم ولكن لتحصلي على التأثير المطلوب. يجب عليك سحب هذا الذراع. |
Hatta istediğini elde etmek için öz anneni bile hapse attırdın. | Open Subtitles | لقد وضعتِ حتى والدتكِ في السجن فقط لتحصلي على ما تريدين |
Afyon almak için hastalık semptomları uydurmanız... gerekmiyor dedim. | Open Subtitles | قلت إنه ما كان عليك اختلاق الأعراض لتحصلي على الأفيون الذي تريدينه |
O kadar su tutuyorum ki, yeşil kartını almak için boyumca yüzmen gerekecek! | Open Subtitles | أجل، وأنا أختزن كمية كبيرة من الماء عليكِ أن تسبحي عبرها لتحصلي على الإقامة الدائمة |
Hayır, sanırım onlardan almak için tekerlekli sandalyen olması gerekiyor. | Open Subtitles | كلا، أعتقد أنكِ يجب أن تحصلي على كرسي معوّقين لتحصلي على واحدة كهذه |
Yeni bir form almak için... Formlar taa minibüsteler. | Open Subtitles | لتحصلي على بطاقة جديدة انهم كلهم في الشاحنة |
Haritalardan birini almak için her şeyi rehin verdiniz. | Open Subtitles | رهنتي كل شيء تملكين لتحصلي على مايكفي لخريطة واحدة |
İstediğinizi almak için CIA'i mahkemeye vermek zorundasınız. | Open Subtitles | سيتعين عليك استدعاء وكالة الاستخبارات لتحصلي على مبتغاك. |
Ve biliyorum, yanlış yöne doğru bir adım gibi hissedebilirsin, ama istediğini almak için seçeceğin tek yol bu. | Open Subtitles | واعرف ان الامر يبدو مثل السباحه في الاتجاه المعاكس ولكن حقا هذه هي الطريقة الوحيده لتحصلي على ماتريدين |
Şimdi de küçük iş madalyanı almak için kurabiye satacaksın. | Open Subtitles | والآن, أنه الوقت لبيع بعض الكوكيز, لتحصلي على شارة أعمال البيفر الصغيرة |
Cennetin Kralligi'na giris bileti almak için çok da uzun bir zaman degil. | Open Subtitles | وهذا ليس بالكثير من الوقت لتحصلي على تذكرة دخول الجنة |
Dinle, bir şeyi bedavaya almak için seçtiğin bu yol çok uzun. | Open Subtitles | أنظري، هذا طريقٌ طويل لتحصلي على شيء مجّـانًا. |
Kadının arabasının anahtarını almak için boğazını sıktığın anı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتتذكرين تلك اللحظة التي أقحمتي يدكِ داخل حنجرة إمرأة لتحصلي على مفاتيح سيارتها؟ |
Nasıl biri olduğunu biliyorum, istediğini almak için yapabileceklerini! | Open Subtitles | أعلم ما معدنك وما تفعلين لتحصلي على ماتريدين |
Tamamen çaresiz olduğunda istediğin şeyi almak için birinin yüzüne baka baka yalan söyledin mi hiç? | Open Subtitles | هل سبق و قمتِ بالكذب على احدهم وجها لوجه عندما يكون ظهرك على الجدار بالكامل لتحصلي على ما تريدينه؟ |
Tahlil sonuçlarını çabuk almak için küçük yalanlar söylemene de tamam. | Open Subtitles | إن أردت الكذب لتحصلي على نتائح التحاليل أسرع، هذا رائع |
Ne zamandan beri istediğini elde etmek için soyunur oldun? | Open Subtitles | ! منذ متى و أنتي تتعرين لتحصلي على ما تريدي |
İstediğini elde etmek için her şeyi yaparsın. | Open Subtitles | إنّكِ تفعلين أي شيء لتحصلي على ما تريدين. |