Ve morga girmek için benim kimliğimi kullanmadınız. | Open Subtitles | و أنت لم تستخدم هويتي لتدخل مستودع الجثث ؟ |
Ama içeri girmek için bir balinanın ağzından geçmek gerekecek. | Open Subtitles | لكن يجب عليك أن تمر من خلال فم حوت لتدخل للداخل |
Şifren bile olsa içeri girmen 10 dakikanı alır. | Open Subtitles | حتى مع الباسوورد ستحتاج منك الى 10 دقائق لتدخل |
Zehirleyici arazların düzelmesi ya bir rahibin müdahalesi ya da bir çeşit karşı büyüyle olur. | Open Subtitles | يعزو الذي قام بوضع السم التعافي لتدخل الكاهن أو لتعويذة من نوع ما |
Bu belge, Küba'ya askeri müdahale gerekçesi oluşturmak için, Guantanamo Bay ABD Deniz Üssü içerisinde ve çevresinde terörist saldırıların sahneye konulmasını önermektedir. | Open Subtitles | اقترحت الوثيقة اختلاق هجمات إرهابية داخــل وحول خليج جواتوناموا لتعطى ذريعة لتدخل الجيش فى كوبا |
Muhtemelen barlara girebilmek için yaşını büyük göstermeye çalışıyordur. | Open Subtitles | تحاول أن تبدو أكبر سناً على الأرجح لتدخل الحانات |
Sana anahtarları da verdi mi, böylece istediğin zaman girip çıkarsın? | Open Subtitles | هل أعطتك مفتاح الشقة أيضًا لتدخل وتخرج كلما أردت؟ |
Belki seni korkutarak Avatar haline girmeni sağlayabilirim. | Open Subtitles | ربما أستطيع أن أصدمك لتدخل وضع الآفاتار |
Bir derneğe girmek için ne yaptırıyorlar biliyor musun? | Open Subtitles | هم، أتعلم مالذي يجعلونك تفعل لتدخل في الأخوية |
Alarm çalana kadar şifreyi girmek için iki dakikası var. | Open Subtitles | إنها شغلت المؤقت.معها دقيقتين لتدخل الشفرة قبل أشعال الانذار |
Birleşik Devletlere girmek için bir adamla evlenen birine ne denir? | Open Subtitles | ماذا تسمي فتاة متزوجة بمجرم لتدخل الولايات المتحدة؟ |
Saygılı olmalısınız, ayrıca içeri girmek için güven sağlamalısınız. | Open Subtitles | بكل الإحترام المستحق، تحتاج مذكرة تفتيش لتدخل هنا |
İnsanlar lobiye girmek için değil en yukarı çıkmak için bilet alırlar. | Open Subtitles | الناس لا تبتاع الذاكر لتدخل الردهة هم يبتعون تذاكر ليصلون العليا |
Marshall, içeri girip, insanlık değerini savunan büyük etkili bir konuşmayla bu adamın gözlerini kamaştırabilirsin. | Open Subtitles | لتدخل وتبهر ذلك الرجل بخطاب بليغ يدافع عن الكرامة والإنسانيه |
Biliyorum sizin için içeri girmek bile bir cesaret örneği ama aslında, kapalıyız. | Open Subtitles | أنظر , أعلم أنمه ربما أخذك الكثير من الشجاعة فقط لتدخل إلى هنا , ولكننا بالواقع أغلقناً |
Yani, içeri girip ona bakmak için herhangi bir şey uyduramaz mısın? | Open Subtitles | أنا أعنى أنك تسطيع أن تفعل أى شئ لتدخل وتعرف ماذا يحدث هناك |
Zehirleyici arazların düzelmesi ya bir rahibin müdahalesi ya da bir çeşit karşı büyüyle olur. | Open Subtitles | يعزو الذي قام بوضع السم التعافي لتدخل الكاهن أو لتعويذة من نوع ما |
Chuck, bence artık ajan müdahalesi zamanı. | Open Subtitles | تشك" أعتقد أنه حان الوقت" لتدخل جاسوسى يجب أن نضغط على شريكنا |
Gayet iyi biliyordum ki Jamie'yi bulmak için herhangi bir umudum olsaydı ilahî bir müdahale söz konusu değilse yardıma ihtiyacım olacaktı. | Open Subtitles | كنت موقنه بأني لو أردت أيجاد جايمي سأحتاج المساعده هذا أذا لم أحتج لتدخل ألهي |
B-ben herkesin içinde bir mükemmellik olduğunu düşünüyorum, ama bu biraz da cesarete bağlı kendi kafanın içine girebilmek için yani onu biraz da kurcalayıp , | Open Subtitles | أظن ان الجميع لديه عظمة في داخلهم لكنه حقا بأن يكون في داخلك شجاعة لتدخل الى راسك نوعا ما |
Hayatıma girmeni | Open Subtitles | *لتدخل حياتي * *ليدخل حياتي* |